Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/13196 E. 2014/23980 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13196
KARAR NO : 2014/23980
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ : İZMİR 7. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2011/549-2011/719

DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali takibin devamı ile % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, “BK 113/1 maddesi asıl alacağın sona ermesinin faizide sona erdireceği aynı mad. 2. Fıkrasına göre daha evvel işlemiş olan faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu bildirilmiş yada anlaşılmış olmadıkça bu faizlerin istenemeyeceği davacının İzmir 3. Iş mahkemesinin 2007/130 E. 2008/589 K. Sayılı dava dosyasında ıslah talebinde bulunulurken faizi istememiş olduğundan davanın reddine…” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kısmi davada talep etmediği ve bu nedenle mahkemece hüküm altına alınmayan işçilik alacaklarının faizini, ayrı bir davada talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı iş bu davadan önce kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahisili için 11/04/2007 tarihinde davalı aleyhine dava açmıştır.
O davada, davacı dava dilekçesinde 500 TL kıdem tazminatı, 400 TL ihbar tazminatı talep etmiştir. Davada aldırılan bilirkişi raporunda iş akdinin 26/05/2006 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının 10.812,91 TL kıdem tazminatına, 3.391,92 TL ihbar tazminatına hak kazandığı tespit edilmiştir. Davacı davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş, ancak ıslah dilekçesinde alacaklar için faiz talep etmemiştir. Ancak, davacı ıslah dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Islah dilekçesinde faiz talep edilmediği için, mahkemece ıslah ile arttırılan kısımlar faizsiz olarak hüküm altına alınmıştır. Mahkeme kararı, Dairemizin 09/05/2011 tarih ve 2009/12992 E – 2011/13935 K sayılı kararı ile onanmıştır.
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının faizlerinin tahsili için, davalı aleyhine 20/06/2011 tarihinde icra takibi başlatmış, davalı takibe itiraz etmiş ve takip durmuştur. İş bu davada davacı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesine talep etmektedir.
Sorunun çözümü için faiz alacağının hukuki niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Faiz alacağı, ana paradan ayrı fakat ona bağlı (fer’i) bir alacaktır. Faiz alacağı ana paraya ait alacağın bir parçası değildir, bu nedenle faizin ödenmesi kısmi ödeme olarak kabul edilemez. Faiz alacağı ana paraya ait alacaktan ayrı olarak dava ve takip olunabilir. Faiz alacağı ana paradan ayrı bir zamanaşımına tabidir. Faiz alacağı ana para alacağından ayrı olarak devredilebilir.
Faiz alacağı ana paraya ait alacağa bağlı (fer’i) bir alacak olduğundan, ana para alacağı doğmadıkça faiz alacağı da doğmaz. Kural olarak ana para alacağı sona erince artık faiz işlemez. Hatta kural olarak ana para alacağı sona erdiğinde faiz alacağı da sona erer. Alacaklı, ana parayı tahsil ettiğini belirten makbuz vermişse, faizleri de tahsil etmiş sayılır. Ancak, daha önce işleyen faizleri talep hakkı saklı tutulmuş ise veya durumun özelliği faizin saklı kalacağını gösteriyorsa ana para alacağı sona erse dahi faiz alacağı sona ermez. Ana para alacağı zamanaşımına uğramışsa faiz alacağı da zamanaşımına uğrar.
Bu kapsamda, davacı iş bu davadan önce açtığı işçilik alacaklarının tahsiline dair davada, her ne kadar ıslah dilekçesinde faiz talep etmemiş ise de ıslah dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmuştur. Yine davacı, bahsi geçen davanın Yargıtay tarafından onanmasından sonra davalı aleyhine ilamlı icra takibi başlatmış ve icra takibinde de tahsilat aşamasında fazlaya dair haklarını saklı tutmuştur. İş bu davaya konu ilamsız icra takibi sırasında da davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur. Görülüyor ki davacı tüm aşamalarda fazlaya dair haklarını ve bu kapsamda işçilik alacakları için işlemiş faizleri talep hakkını saklı tutmuştur.
Davacının işçilik alacaklarının işlemiş faizlerini, ana para alacağından ayrı olarak dava ve takip etmeye hakkı vardır. Mahkemece, davacının talepleri hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı bir değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.