Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/12454 E. 2014/14800 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12454
KARAR NO : 2014/14800
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. İŞ MAHKEMESİ (KADIKÖY 2.İŞ)
TARİHİ : 20/10/2010
NUMARASI : 2008/218-2010/478

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının taşeron olarak taşıma işini yapmakta olduğu İ.. C.. Sa’da müşteri servis şoförlüğü yaptığını, çalışma süresi boyunca yaklaşık 2,5 yıldır aynı işi yaptığını, davacının 03.02.2006 tarihinde işe girdiğini, 12.08.2008 tarihinde sebepsiz olarak işten çıkarıldığını, çalışma süresi boyunca davacıya birkaç kez evrak tamamlatmalarına rağmen sigorta girişinin yaptırılmadığını, davacı sigorta için ısrarlı tutumunu sürdürünce işine son verildiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, milli-dini bayram, genel tatil ücreti ve 2008 Ağustos ayına ait 12 günlük ücret alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının hiçbir zaman müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, çalışma iddiası gerçek dışı olmakla beraber, bir insanın 2,5 yıl boyunca çalıştırılıp sigorta girişinin yapılmadığını fark etmemiş olmasının da hayatın olağan akışına aykırı, kabul edilemez, kötü niyetli bir iddia olduğunu, ayrıca davacının müvekkili şirket nezdinde ÇSGB İş Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanlığına da şikayette bulunduğunu, buradaki şikayetinde ise çalışma süresini 1,5 sene olarak bildirdiğini, bunun da dava ve iddianın ne derece samimi olduğunun açık bir ispatı olduğunu, davacının çalışma şartlarına ilişkin iddialarının da şirketlerinin çalışma sistem ve prensiplerine aykırı olduğunu, şirketlerinde ne fazla mesai, ne de vardiya sistemi uygulanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı taraf davacının çalışmadığını iddia etmekte ve SGK kaydı mevcut değil ise de, davacıya davalı tarafça düzenli maaş ödendiği tespit edildiği gibi, yeminli tanık anlatımları ile de, davacının davalı yanında çalıştığı anlaşıldığından, çalışma eylem olup her türlü delille kanıtlanabileceğinden, davalı tarafın savunmasına itibar edilmeyerek iş akdinin sigortasının yapılmasını talep etmesi üzerine işveren tarafından feshedildiği sübuta erdiğinden, sosyal güvenliğin herkesin Anayasadan doğal hakkı olup, işçi tarafından talep edilmesi sebebiyle işverenin iş akdinin feshetmesi haklı ve geçerli fesih olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosyaya celp edilen ÇSGB İş Teftiş Kurulu Başkanlığı İnceleme Raporu ekindeki davacıya atfen isim ve imza içeren şikayet dilekçesinde, işe giriş çıkış tarihi olarak 03.02.2007-12.08.2008 tarihlerinin bildirildiği tespit edilmiştir.
Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hizmet başlangıcına itibar edilmiş ise de, Bölge Çalışma Müdürlüğüne verilen şikayet dilekçesinde bildirilen hizmet başlangıcı davacıya sorularak hizmet süresinin tespiti ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.