YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12389
KARAR NO : 2014/29891
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 13. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/526-2014/77
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01/02/2005 tarihinden 12/07/2013 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini beyan ederek, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının huzurdaki işe iade davasını 1 aylık hak düşürücü sürede açmadığından yasal sürede açılmayan davanın esasa girmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya iş akdinin feshine ilişkin fesih bildiriminin 17/05/2013 tarihinde tebliğ olunduğundan bir aylık işe iade davası açma süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, yani davacının bir aylık hak düşürücü niteliğindeki dava açma süresini geçirdikten sonra davayı açtığını, davanın bir aylık hak düşürücü sürede açıldığını kabul edilse bile davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle ve tüm hakları ödenerek feshedildiğinden davacının davasının esastan da reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin yasal düzenlemelerin kendisine verdiği tasarruf yetkisini kullanarak geçerli nedenle davacının iş sözleşmesini feshettiğini, müvekkili şirketin davacıdan değil istifa dilekçesi istifa niteliğinde olacak herhangi bir belge almadığını, davacının iş sözleşmesi müvekkil şirket tarafından geçerli nedenle feshedildiğinden ve davacının yasal hakedişleri kendisine ödendiğinden davacının davasının esas yönünden de reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıya fesih bildiriminin 17.05.2013 tarihinde mi yoksa işten çıkarıldığı 12.07.2013 tarihinde mi yapıldığı dolayısıyla 24.07.2013 tarihinde açılan davanın süresinde olup olmadığı noktasındadır.
Mahkemece davacıya iş arama izninin verilmediği ve diğer çalışanlar tarafından davacının 12.07.2013 tarihinde çıkarılacağının bilinmediği bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek fesih bildiriminin daha önce yapılmadığı kabul edilmişse de iş arama izninin kullandırılmamış olmasından veya davacının işten çıkarılacağının önceden diğer çalışanlar tarafından bilinmemesinden fesih bildiriminin daha önce yapılmadığı sonucu çıkarılamaz. İhbar öneli içerisinde iş arama izni kullandırılmamışsa bu ayrı bir alacak konusudur. Dolayısıyla mahkemenin davayı kabule götüren gerekçesi hatalıdır.
Davalı tarafından davacıya fesih bildiriminin 17.05.2013 tarihinde yapıldığı iddia edilmiş, dosyaya fotokopi niteliğinde belgenin üst sağ kısmında tarih olarak 17.05.2013’ün göründüğü altta davacı tarafça itiraza uğramayan imzasının bulunduğu belge sunulmuştur. Yargılama sırasında üçüncü celse belge aslını görmek isteyen davacıya belge aslı gösterilmiş davacı imzaya itiraz etmemekle birlikte belgenin işten çıkarıldığı 12.07.2013 tarihinde imzalatıldığını sağ üst kısmında görünen 17.05.2013 tarihinin kendisinin belgeyi imzalarken bulunmadığını ifade etmişse de davacının bu iddiası somut delillerle kanıtlanmadığı gibi belgeyi imzalarken tarih şerhi koymadığı göz önüne alındığında, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 247.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 16.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.