Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2014/12384 E. 2014/31939 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12384
KARAR NO : 2014/31939
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2014
NUMARASI : 2013/209-2014/75

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 12/11/2009 tarihinden 03/05/2013 tarihine kadar davalı iş yerinde çalıştığını müvekkilinin iş akdinin davalı işverence 03/05/2013 tarihinde hiçbir haklı ve geçerli sebep gösterilmeksizin feshedildiğini davalı iş yerinde Petrol-İş Sendikası Trakya şubesi tarafından örgütlenme çalışması başladığını, davalı işyerinde sendikal çoğunluğu sağlayacak sayıda işçinin sendika üyesi olduğunu sendikanın yetki için çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına başvurusunu müteakip işveren vekillerinin işçiler üzerinde örtülü ve açık baskı uygulayarak sendikadan istifa etmedikleri takdirde iş akitlerine son verileceğini Diyarbakır, Aydın gibi yerlere sürgün olarak gönderileceklerinin açıkça söylenildiğini ilerleyen safhalarda bu baskıların bir takım işçiler üzerinde sonuç doğurduğunu, bir kısım işçilerin sendikadan istifa ettiğini, istifa etmeyen bir kısım işçilerin Güneydoğu Bölgesindeki şirkete ait kuyulara gönderildiğini bir kısmının da küçülme gerekçesi ile işten çıkartıldığını iş yerinde herhangi bir küçülme gerçekleşmediğini esnek çalışma, vardiya düzenlemeleri, ücretsiz izin, son girenin ilk çıkışı gibi koşulların yerine getirilmediği sendikaya üye olmayan veya baskı sonucu sendikadan istifa eden kişilerin çalışmaya devam ettiğini davalı işyerinde çalışmalar ve üretimde hiçbir küçülme olmaksızın devam ettiğini işverenin bu iş koluna paralel doğal enerji kaynaklarından olan sıcak sudan elektrik üretimi için yeni girişimlerde bulunulduğunu internet sitesinde işçi ve personel arayışına devam ettiğini, bu nedenlerle davacının iş akdinin sendikal örgütlenme nedeni ile haksız olarak feshedildiğini, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine boşta geçen süreler için 4 aydan az olmamak kaydı ile maaş ve diğer haklarının davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde sendikal tazminat için bir yıldan az olmamak kaydı ile brüt ücretinin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının eylemleri nedeni le savunmasının alındığını ve iki defa ihtar cezası verildiğini, son olarak davacının 29 nisan 2013 ila 01 Mayıs 2013 tarihleri arasında izin aldığını, izin süresi sonunda davacının 02/05/2013 tarihinde işbaşı yapmadığını, davacının öğle saatlerinde işyerine gelmesi sonrasında bu hususta kendisinden savunmasının istenildiğini, davacının savunma vermekten kaçındığını, davacı ile müvekkil arasındaki iş ilişkisinin devamının imkansız hale geldiğinin anlaşılması nedeni ile iş akdinin fesh edildiğini, iş aktinin feshinde müvekkili şirket açısından geçerli nedenlerin mevcut olduğunu, işveren kendi çalışma şartlarına uymayan çalışanı ile çalışmama hakkına sahip olduğunu, davanın haksız olduğunu reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin, sendikal nedenle yapılmadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddine ve feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı süresi içerisinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin beşinci fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda, davalı işyeri yetkilileri hakkında sendikal hakkın engellenmesi suçundan Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/399 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı ve sonucun ne olduğu yönünde dosyada bir bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece kamu davasının sonucunun ne olduğu araştırılıp kesinleşmesiyle birlikte yukarıdaki esaslar dahilinde işverence gerçekleştirilen feshin sendikal nedenle yapılıp yapılmadığı araştırılıp elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
3- Kabule göre de, 4857 Sayılı Yasanın 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal nedene dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre söz konusu tazminatın davacının 6 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalıdır. Fesih nedenine ve davacının çalışma süresine göre davacının 4 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.