YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10853
KARAR NO : 2014/13443
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
MAHKEMESİ : İNEGÖL 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2011
NUMARASI : 2009/524-2011/310
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılardan C. Camlı Pencere Sistemleri San. Ve Tic. AŞ. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Z.N.K.Peltek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalı şirketin uzun zamandan beri çalışanlarının ücretlerini gecikmeli ödediğini, Kasım 2008 ayı ücretinin yarısını gecikmeli ödediğini, Aralık 2008 ve Ocak 2009 aylarına ait ücretlerini ödemediğini, bu durumun iş akdinin haklı fesih nedeni olduğu gibi Şubat 2009 ayından itibaren maaşının 1/2 si nispetinde ödenmesi gereken 6 aylık kısa dönem çalışma ücretinin de ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Müflis C. Aş.ni temsilen duruşmaya katılan İflas idaresi temsilcisi, şirketin tasfiye halinde olduğunu, iflasın açılmasından sonra doğan borçlardan iflas masasının sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı tebliğe rağmen cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı ve davalılardan Müflis C. AŞ.tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının adli yardım talebinin 25/06/2010 tarihli celsede kabul edildiği anlaşılmakla, Dairemizce hataen yapılan geri çevirme kararı üzerine verilen 06/03/2014 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilerek davacının süresinde verdiği temyiz itirazı ile davalılardan Müflis C. AŞ.tarafından sunulan temyiz itirazının incelenmesinde;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalılardan Müflis C. AŞ.’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ücretlerin ve kısa çalışma ödeneğinin ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık vardır.
Kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğini düzenleyen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nu ek 2.maddesi “Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren ; genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması veya işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması halinde,durumu derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumu’na, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir.Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle iş yerinde geçici olarak en az dört hafta işin durması veya kısa çalışma hallerinde işçilere çalıştırılmadıkları süre için işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği ödenir.Kısa çalışma süresi, zorlayıcı sebebin devamı süresini ve herhalde 3 ayı geçemez.İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanma şartlarını yerine getirmesi gerekir.
Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, işsizlik ödeneği miktarı kadardır.Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 506 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülür.Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği sigortasından düşülür.
Zorlayıcı sebeplerle işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24. maddesinin 3 nolu bendinde ve aynı Kanunun 40.maddesinde öngörülen bir haftalık süreden başlar.” hükmünü içermektedir.
Geçici 8. maddede 28.01.2010 tarihinde ise değişiklik yapılarak, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında kısa çalışma için yapılan başvurulara münhasır olmak üzere, ek 2. maddenin ikinci fıkrasında kısa çalışma için öngörülen azami 3 aylık süre 6 ay olarak uygulanır.Üçüncü fıkrasında öngörülen kısa çalışma ödeneği miktarı %50 oranında artırılarak ödenir ve kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler,başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülmez.Bu maddenin yayımı tarihinden önce uygunluk tespiti yapılan kısa çalışma başvurularında süre işverenin talebi halinde aynı şartlarla ve bu maddede öngörülen süreyi aşmamak kaydıyla uzatılır. Süreyi 6 ay daha uzatmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu ayrıca bu dönemde kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemelerin başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşüleceği belirtilmiştir.
Kısa çalışma uygulamasından faydalanabilmek için işverenin ekonomik krizden ciddi şekilde etkilenmiş olması gerekir. İşveren kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri Türkiye İş Kurumu’na ve Bakanlık iş müfettişlerine vermek zorundadır. İşverenin başvurusu Bakanlık iş müfettişlerince uygun bulunursa kısa çalışmanın başlama ve bitiş tarihleri ile kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin liste son şekli verilmek suretiyle rapor ekinde kuruma, kurum tarafından da işverene ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına ve iş yerinde ilan edilmek suretiyle işçilere bildirilir.İşveren kısa çalışmayı işyerinin bütününde uygulamak zorunda değildir.İhtiyaca göre sadece belirli bir birimdede kısa çalışma talebinde bulunabilir.Ayrıca kısa çalışmanın işyerinin her bir bölümünde farklı sürelerle uygulanması da mümkündür.
Kısa çalışma ödeneği iş tamamen durmuşsa işsizlik sigortası ödeneğine ilişkin esaslar çerçevesinde verilir. İş tamamen durmayıp işyerinde iş süresi azaltılmışsa, kısa çalışma ödeneği işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için verilir.Zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde ödemeler 4857 sayılı İş Kanunun 24/III Nolu bendinde ve 40. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Kurum işçilerin başvurusunu başvuruyu izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırmak zorundadır.
Kısa çalışma ödeneği işçinin kendisine aylık olarak her ayın sonunda ödenir. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi,işsizlik sigortasından yararlanmak için gerekli koşullar gerçekleşmeden işsiz kalırsa, kısa çalışma ödeneği aldığı süre düşüldükten sonra daha önce hakettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanır.
Kısa çalışma uygulamasında işverenin ödemek zorunda olduğu ücret Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanmaktadır.Bu ücret tam ücret değildir.Kural olarak işsizlik ödeneğinin miktarı kadardır. Bu da günlük olarak,sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 40 kadardır.Ancak aylık asgari ücretin %80 ini geçemez
Somut olayda;davacı ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiğini iddia etmektedir.
Tanık beyanlarında iş yerinde kısa çalışma yapıldığı ifade edilmektedir.
Mahkemece Bölge Çalışma Müdürlüğü ve Türkiye İş Kurumundan kısa çalışma yapılan döneme ilişkin kayıtlar getirtilerek, işverenin kısa çalışma için başvurup başvurmadığı, kısa çalışmanın hangi dönemler için uygun bulunduğu, davacının kısa çalışma yapacak işçiler arasında bulunup bulunmadığı, ücretin ödenmediği iddia edilen dönemin kısa çalışma için izin verilen dönem içinde kalıp kalmadığı, herhangi bir kısa çalışma ücretinin davacıya ödenip ödenmediği araştırılarak gerekirse ek bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre feshin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi ve feshe bağlı alacaklar ile kısa çalışma ödeneği açısından bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sadece tanık beyanlarına dayanılarak kabul kararı verilmesi hatalıdır.
3- Her iki davalı arasında organik bağ olması nedeniyle alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.