Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/9424 E. 2015/6725 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9424
KARAR NO : 2015/6725
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı neden olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, son beş aylık ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı taraf cevap dilkeçesinde, davacının işten atılmadığını, fabrikanın faaliyet göstermemesi nedeniyle kendilerine ücretsiz izin verildiğini, ancak davacının işsizlik parası alabilmek için işten çıkartma işlemi yapılmasını istediğini, bu talebin fabrikalarınca makul bulunarak işten çıkarılma işlemi yapıldığını, bu nedenle davacının ihbar ve kıdem tazminatı talep etmesinin yasal olmadığını, davacı işçinin 6 aylık 3570,03 TL alacağı olduğunu, davacının alacağının en kısa zamanda ödenmeye çalışılacağını, davacının aldığı net maaşın 634,65 TL olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında, davacı işçinin aylık ücret miktarı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücret göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, mahkemece, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde emsal ücret araştırması yapılmaması hatalı olmuştur. Anılan nedenle öncelikle, davacının eğitim durumuna ilişkin, diploma, mesleki yetkinlik belgesi ve sair belgeler davacı taraftan istenilmelidir. Ardından, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında emsal ücret araştırması yapılarak, tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.