Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/7226 E. 2014/40342 K. 25.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7226
KARAR NO : 2014/40342
KARAR TARİHİ : 25.12.2014

MAHKEMESİ : BURSA 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/07/2013
NUMARASI : 2012/30-2013/483

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 01/09/2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, aylık 1.187,00 TL brüt ücret ve sosyal haklarla çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından 23/12/2011 tarihinde hiçbir haklı neden olmaksızın ihbarsız ve tazminatsız olarak fesih edildiğini, haftanın 6 günü 09:00-18:00 saatleri arasında çalışmasına rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, çalışma belgesinde fesih nedeni olarak gösterilen İş Kanunun 25/2-d-h bentlerinin dayanağı hiçbir olayın davalı tarafça izah edilmediğini, savunmasının da alınmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.700,00 TL kıdem tazminatı, 1.200,00 TL ihbar tazminatı ile 1.500,00 TL fazla mesai ücretlerinin faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 01/09/2010 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, 23/12/2011 tarihinde İş Kanunun 25/2-d-h bendine göre haklı ve geçerli olarak iş akdinin fesih edildiğini, davacının son ücretinin 822,48 TL Aralık / 2011 ayı ücretinin ise 778,09 TL olduğunu, davacının işyerinde verilen sorumluluk alanında birkaç kez üst üste hata yaptığını,2 kez ifadesinin alındığını, davacının 23/12/2011 tarihli ilk savunmasında yanlış sevkiyat yaptığını kabul etmesine rağmen bunun zarar olmadığını, bu tarz hatanın her zaman yapılabileceğini, telafisinin olduğunu ifade ettiğini, daha dikkatli çalışması konusunda şirket ortağınca uyarılması sırasında davacının işyeri ortaklarından Hatice Danışman’ a sözlü sataşma eyleminde de bulunduğunu, ifadesi alınmak istendiğinde davacının ifade vermekten imtina ettiğini, anılan nedenlerle iş akdinin haklı olarak fesih edildiğini, işyerindeki işçilerin aylık 225 saat çalışma esasına göre çalıştırıldığını, davacının tüm alacaklarına ve bu alacaklarının dayanağını oluşturan alacak kalemlerini banka kanalıyla tahsil ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece davacının fazla mesai ücreti talebi “bordrolarda fazla mesai tahakkuku olduğu” gerekçesiyle reddedilmiş ise de bu gerekçe, dosyadaki bordrolar ile örtüşmemektedir.
Davalı işveren dosyaya davacının ücret bordrolarını sunmuş ve bu bordrolarda davacının imzasının bulunmadığı görülmüştür.
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu ücret hesap pusulasında ise davacı imzası olup imzasız bordrolar ile davacının sunduğu hesap pusulası arasında özellikle hem fazla mesai hem de asgari geçim indirimi açısından farklar mevcuttur. Karşılaştırması yapılan Eylül 2010 hesap pusulasında; davacının imzasını taşıyanda fazla mesai ve asgari geçim indirimi tutarı tahakkuku olmadan hesaplanan net miktar 850 TL olup, işverenin sunduğu ancak davacının imzasını taşımayan aynı aya ait hesap pusulasında ise 69,84 TL fazla mesai ve 57,04 TL asgari geçim indirimi tutarı olmasına rağmen, normal 26 günlük istihkak düşük yazılarak 907,04 TL net kazanç gösterilmiştir.
İki bordronun en büyük farklarından birisi de, 30 günlük normal istihkakın birisinde brüt 1.187,13 TL, diğerinde ise 1.117,47 TL olarak gösterilmesidir. İşverenin sunduğu hesap pusulasındaki net 907,04 TL’den 57,04 TL mahsup edildiğinde net 850 TL’ye ulaşılmaktadır ki, bu miktar da davacının sunduğu hesap pusulasındaki miktardır. Başka bir deyişle, iki hesap pusulası farklı olup, işçiye verilen suret fazla mesai ve asgari geçim indirimi olmadan düzenlenmiş ve bu bordrodaki tutarlardan bir kısmı da fazla mesai olarak gösterilerek farklılık yaratılmıştır.
Bu tespitler karşısında işverenin sunduğu fazla mesai ve asgari geçim indirimi içeren bordroların gerçek durumu yansıtmadığı kanaati oluşmaktadır. Bu nedenle yapılacak iş, davalı taraftan davacının imzasını taşıyan ücret hesap pusulalarının tamamının istenerek fazla mesai tahakkuku olup olmadığını kontrol etmektir. Davalı tarafça da imzalı ücret hesap pusulaları ibraz edilmediği takdirde, fazla mesai tahakkuku yok sayılarak tanık beyanlarına göre irdeleme yapılıp fazla mesai olup olmadığı belirlenmelidir.
3- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.