YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5690
KARAR NO : 2014/30761
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ : ANKARA 17. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2012
NUMARASI : 2010/838-2012/653
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait Gitanes Bar’da, 05.09.2005-10.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından kovulmak suretiyle feshedildiğini,hafta tatillerinde çalıştığını, fazla mesai yaptığını ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 2.000,00 TL kıdem tazminatı, 2.000,00 TL ihbar tazminatı, 1.500,00 TL yıllık ücretli izin alacağı, 1.500,00 TL fazla çalışma ücreti, 1.500,00 TL hafta tatili ücreti, 1.500,00 TL genel tatil ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, 03.05.2010 tarihinde asgari ücretle işe başladığını, halen işyerinde çalıştığını, akşam saat 21:00-03:00 saatleri arasında, haftada 30 saat çalıştığını, fazla çalışması olmadığını, perşembe ve pazar günü hafta tatili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davacı vekili kararı temyiz etmiş ise de 19.12.2012 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiği ve vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğu anlaşıldığından HUMK 432/1. maddesi yollamasıyla 426/İ maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
2-Davalının temyizine gelince ;
3-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.
Davacı hafta tatillerinde çalıştığını iddia ederek hafta tatili ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının ayda 4 hafta tatilinde çalışmadığı ancak zamsız yevmiyesinin ödenmediği belirtilerek hafta tatili ücreti adı altında hesaplama yapılmıştır.
Tanık anlatımlarına göre davacının haftada 6 gün çalışarak hafta tatillerini kullandığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinde 2010 Mayıs ayı ücret bordrosu dışında bir bordro mevcut olmadığı halde tüm çalışma süresi için zamsız ücreti üzerinden hesap yapılması dosya içeriğine uygun düşmediği gibi davacının da bu yönde bir iddia ve talebi bulunmamaktadır.Davacı hafta tatillerinde çalıştığını, bu çalışma karşılığı hafta tatili ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir.Hafta tatili ücretinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hafta tatili ücretinin hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.