Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/46 E. 2014/36385 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/46
KARAR NO : 2014/36385
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2010/604-2012/707

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 01/07/2005- 28/02/2010 tarihleri arasında makine mühendisi olarak çalıştığını, işçi hakları ödenmeden davalı şirket tarafından 09/03/2010 tarihinde ihtarname ile 01/03-02/03-03/03/2010 tarihlerinde işe gelmediğinden bahisle haksız olarak feshedildiğini, çalışma süresi içinde 5 yılda mesailerine tam riayet ettiğini, müvekkilin özverili çalışmasına rağmen davalı şirket yetkililerinin başka bir şirket ile yapmış olduğu toplantıda müvekkiline diğer firmadan avanta aldığı yönünde kanıta dayanmayan, ahlak ve iyiniyetle bağdaşmayan ithamlarda bulunduğunu, maaşların sürekli olarak gecikmeli ödendiğini, 25/03/2010 tarihinde haksız fesihten doğan işçi alacaklarının ödenmesi için ihtarname çekilmesine rağmen ödenmediğini, aylık 2.000 TL brüt maaş aldığını, senede 1/2 aylık ikramiye aldığını, iş yerinde yemek ve yol bedeli olduğunu, ihtara rağmen tazminatlarının ödenmediğini belirterek, 50 TL Kıdem tazminatı, 50 TL İhbar tazminatı olmak üzere toplam 100 TL ‘nin kıdem tazminatına akdin feshinden itibaren en yüksek mevduat faizi, diğer alacaklar için ise ihtarname tarihinden itibaren yasal faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslahla taleplerini arttırmıştır.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili 14/12/2010 tarihli cevap dilekçesinde, davacının 01/07/2005 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının işyerini 01/03/2010 tarihinde izinsiz olarak terk ettiğini, bu nedenle tutanak tutulduğunu, daha sonraki günlerde de davacının mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmediğini, gelmemesinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığının Gebze 3. Noterliğinin 09/03/2010 tarihli ihtarnamesi ile sorulduğunu, bunun üzerine davacı tarafın 25/03/2010 tarihli ihtarname ile cevap vererek tamamen haksız ve mesnetsiz iddia ve ithamlarda bulunduğunu, 16/04/2010 tarihli ihtarname ile cevap verilerek davacı tarafın göndermiş olduğu ihtarname ve içeriğinin tamamen haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olduğu, davacının müvekkil şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığının belirtildiğini, mazeret bildirmemesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarnamedeki hususların yerinde olmadığı, işini terk edenin davacı olduğunu, ödemelerin zamanında yapıldığını, iş akdinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğini belirterek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası pirim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan pirim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir.
Somut olayda davacı ücretin yanı sıra yılda iki kez ½ maaş ikramiye verildiği, yol ve yemeğin işveren tarafından karşılandığı iddiasıyla talepte bulunmuş, bilirkişi giydirilmiş ücret hesabında ikramiye, yemek ve yol parasını dahil ederek hesaplama yapmış ise de, dosyada mevcut belgeler ve tanık anlatımlarından işyerinde ikramiye uygulandığına, yol ve yemek ücretinin karşılandığına dair bir delile rastlanmamıştır.
Bu itibarla giydirilmiş ücretin hesabına davacı tarafından kanıtlanamayan ikramiye, yemek ve yol ücretlerinin dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.