YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4528
KARAR NO : 2014/34965
KARAR TARİHİ : 20.11.2014
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2012
NUMARASI : 2009/1041-2012/706
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye Başkanlığı vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu, müvekkilinin alacaklardan sorumlu bulunmadığını, talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddinin istemiştir.
Davalı şirket vekili de, zamanaşımı itirazında bulunmuş ve ayrıca davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesini fesihte işverenin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, saklı tutulan haklar ile ilgili olarak uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti yönünden farklı tespitler içeren bilirkişi raporlarından hangisine itibar edildiğinin hükümde ya da hükmün gerekçesinde belirtilmemesi hatalıdır. Zira, hükümde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmekle birlikte hangi bilirkişi raporuna göre karar verildiği açıklanmadığından, saklı tutulan miktar belirsizdir.
3- Davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin miktarı hususunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Karar tarihi 10/12/2012 olup, bu tarihte yürürlükte bulunan AAÜT’nin 12/2.maddesindeki, “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez” hükmü uyarınca ret sebebiyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu ücretin altında kalacak biçimde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
4- Hüküm altına alınan alacakların net mi, yoksa brüt mü olduklarının belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemeside hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.