YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/440
KARAR NO : 2013/17041
KARAR TARİHİ : 04.06.2013
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ile sefer primi alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.06.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat… geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı işyerinde 21.12.1999- 19.01.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği tarihe kadar yurt dışı tır şoförü olarak asgari ücret + sefer primi ile çalıştığını, aylık ortalama iki sefer yaptığını, sefer başına 450 Euro sefer primi aldığını, yıllık ücretli izinlerini kısmen kullandığını, ayrıca 4.635 Euro sefer priminin de ödenmediğini ileri sürerek kıdem, ihbar, izin, bayram ve genel tatil ücreti ve sefer primi alacaklarının davalı işverenden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, davacının izin bitimi ve iş başı tarihi olan 26.01.2009 ve takip eden 27.01.2009 ve 28.01.2009 tarihlerinde işyerine haber vermeden izinsiz olarak gelmemesi sebebi ile İş kanunu 25. Maddesinin (g) bendi uyarınca feshedildiğini, işveren tarafından iş sözleşmesinin fesih edildiği iddiasının gerçeğe aykırı ve kötü niyetli bir iddia olduğunu, bu durumun tutulan tutanak ile sabit olduğunu diğer taleplerinin de haksız olduğunu izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla anlaşıldığı gerekçesiyle bayram ve genel tatil dışında kalan isteklerin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi 19.01.2009 tarihinde iş sözleşmesinin işverence izin sonrasında işe alınmamak suretiyle feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren 26.01.2009 ve takip eden 27.01.2009 ve 28.01.2009 tarihlerinde işyerine haber vermeden izinsiz olarak gelmemesi sebebi ile İş kanunu 25. maddesinin (g) bendi uyarınca feshedildiğini savunmuştur. Dosya içinde yer alan izin belgesinde davacının 14.01.2009 – 26.01.2009 tarihleri arasında yıllık izinde olduğu görülmektedir. Bu itibarla davacının yıllık izinde olduğu bir dönemde işyerine alınmadığı iddiası çelişkili bir durumdur.
Öte yandan davalı işveren davacının 26.01.2009 tarihini izleyen izin bitim günlerinde işe gelmediğini savunmuş, bu yönde tutanaklar düzenlenmiş ve 28.01.2009 tarihli yazı ile davacının iş sözleşmesinin feshedildiği bildirilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen çıkış tarihi de 28.01.2009’dur.
Mahkemece davacının 14.01.2009 – 26.01.2009 tarihleri arasında yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususu davacı taraftan sorulmalı ve fesihle ilgili tarihler yönünden çelişkili açıklığa kavuşturularak ve varılan sonuca hangi delillerle ulaşıldığı kararın gerekçesinde gösterilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Fesih yönünden eksik incelemeyle ve gerekçesiz olarak karar verilmesi hatalıdır.
3 – Davacı işçi çalıştığı sırada sefer primlerinde kesintiler yapılması sonucu eksik ödeme yapıldığını beyan ederek 4.635 € sefer pirimi ödetilmesi gerektiğini belirterek fazlası saklı kalmak üzere 10.00TL talep etmiştir. Davalı işveren zamanaşımı defini ileri sürmüş, aynı zamanda eksik yapılan ödemelerin hangi aya ait olduğunun belirtilmesi gerektiğini açıklamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödemeyle ilgili ispat yükünün işverende olduğu belirtilerek 4.635 € karşılığı 10.007,43 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı tarafın ıslah ile talebini arttırmasının ardından davalı vekili zamanaşımı defini ileri sürmüş, alınan ek raporda sefer priminin dönemi belli olmadığı için zamanaşımı define göre hesaplama yapılamadığı bildirilmiştir.Aynı raporda, ödeme makbuzlarının karışık olması sebebiyle istek konusu sefer primlerinin tam olarak ödenip ödenmediğinin belirlenemediği açıklanmıştır. Davacı vekili duruşmadaki beyanında sefer pirimi yönünden zamanaşımına uğramayan dönemi talep ettiklerini açıklamıştır.
Davacının tam bir rakam olarak talep ettiği sefer primi alacaklarının hangi döneme ait olduğunun davacı tarafından açıklanması gerekir. Buna göre zamanaşımı defi değerlendirilmeli ve işverence sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmalıdır. Konuyla ilgili eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan davacı vekili zamanaşımına uğramayan dönemi talep ettiklerini belirtmiş olmakla kısmi davada talep edilen kısım zamanaşımına uğramamış alacak tutarı olsa dahi ıslah dilekçesinden sonra davalının yeniden zamanaşımı defi ileri sürdüğü görülmekle talep ve kabul şekli itibarıyla da ıslahtan sonraki zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekir.
4- Davacı işçi yıllık izin ücreti isteklerinde bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde hesaplamaya yer verilmiştir. Davalı vekili rapora itirazında son ay ücreti ile birlikte fesihten sonra yıllık izin ücretinin ödendiğini savunmuş, bu yünde imza içermeyen bir bordro sunmuş ve ödemenin işçinin banka hesabına yapıldığını savunmuştur. Mahkemece ödemenin banka hesabına yapılıp yapılmadığı araştırılmamış ve ek raporda bu yön üzerinde durulmamıştır. Yıllık izin ücreti yönünden ödeme itirazı bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.