Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/4167 E. 2014/33405 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4167
KARAR NO : 2014/33405
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2008/760-2012/905

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde ambalaj satın alma sorumlusu olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının bazı tedarikçi firma yetkilileriyle ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan ilişkiler kurarak haksız menfaat elde ettiğini, bu nedenle işten çıkarıldığını, fesih sırasında davacının hak etmiş olduğu yıllık izin ücretinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haksız fesh edildiği, davacının ihbar tazminatı ile kıdem tazminatını hakettiği, ayrıca ücret alacağı da bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı, davalıya ait işyerinde 01/07/1994 tarihinden 02/09/2008 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini, feshin haksız olduğunu, fesih nedeni olarak gösterilen olayların doğru olmadığını ileri sürüp alacak talebinde bulunmuştur.
Davalı ise davacının bazı tedarikçi firma yetkilileriyle ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan ilişkiler kurarak haksız menfaat elde ettiğini ve bu nedenle iş sözleşmesinin haklı olarak fesh edildiğini savunmuştur.
Mahkemece “feshin haksız olduğu” gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri kabul edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacının ambalaj satın alma sorumlusu olarak çalışırken, davalı işverene tedarikçi firmalardan ihbar metktupları yazıldığı ve bu mektkup içeriklerinde davacının bu firmalarla iş yapılmasına karşılık bır kısım maddi kazanç sağladığı belirtilmiş ve delil olarak davacıya yapılan ödemeleri gösteren bir kısım banka hesap kayıtları sunulmuştur.
Mahkemece dinlenen davalı tanığı A.. G.., davacının isteği doğrultusunda, davalı firma ile iş yapılmasının sağlanması için, davacıya belli miktar para verdikleri beyan ederken, davacı hakkında davalıya ihbar mektubu yazanlardan davalı tanığı A.. A.., davalı firma ile iş yaptıklarını ve davacıya borç verdiklerini ancak geri alamadıklarını söylemiştir. Diğer ihbar mektubu sahibi olan F.. E.. ise davacının maddi kazanç sağlayıp sağlamadığını bilmediğini beyan etmiş ise de, ifadenin Talimat Mahkemesi aracılığı ile alındığı ve dosyada mevcut ihbar mektubunun tanığa gösterilmediği görülmüştür.
Davacı, fesih öncesi alınan savunmasında firmalardan borç aldığını ve ödediğini açıklamış ise de, bu hususu da usulünce kanıtlamamıştır.
Açıklanan bu delil durumu karşısında, amlabaj satın alma sorumlusu olarak çalışan davacının, tedarikçi firmalardan, iş yapma karşılığı, komisyon aldığı anlaşılmaktadır. Yaptığı görevi nedeni ile menfaat temin eden ve bu şekilde işverenin güvenini kötüye kullanan davacının iş sözleşmesinin bu nedenle feshi haklı nedene dayanmaktadır. Mahkemece bu hususlar gözetilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçesi ile kabülü hatalıdır.
3- Davacının yıllık izin ücreti talebi olması ve bilirkişice bu alacağın hesaplanmasına karşılık Mahkemece yıllık izin ücreti alacağına ücret alacağı olarak hükmedilmesi ve gerekçede davacının ücret alacağı olduğunun açıklanması isabetsizdir.
4- Hükmedilen ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının net tutarlar olmasına rağmen hükümde brüt olduğunun belirtilmesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.