Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/3558 E. 2014/36401 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3558
KARAR NO : 2014/36401
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2012
NUMARASI : 2012/440-2012/536

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, prim alacağı, kira yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 01.07.1999- 23.02.2007 tarihleri arası kesintisiz çalıştığı, son ücretinin net 5.500,00 TL olduğunu, sağlık sorunları ve işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı gerekçeyle feshettiğini, hafta içi 12, Cumartesi günleri 8 saat çalıştığını iddia ederek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti, prim ve kira yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 23.02.2007 tarihinde istifa ederek iş akdini sona erdirdiğini, bu nedenle herhangi bir alacak ve tazminat hakkı olamadığını, siyasete atılmak için istifa ettiğini, fazla çalışma ve diğer hiçbir alacağı olmadığını, 5 yıldan fazla süre geçen alacakları talep hakkı bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının babasının sağlık sorunları nedeniyle iş akdini feshettiği iddiasını ispatlayamadığı, davacının milletvekili seçimine aday olmak için istifa ederek ayrıldığı, istifa dilekçesi seçim tarihi sunulan kayıtlar ile sabit olduğu, davacının kıdem tazminatı isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda davacının yaptığı iş, aldığı ücret ve çalışma şekli dikkate alındığında üst düzey yönetici olup olmadığı, çalışma saatlerini kendisinin belirleyip belirlemediği hususlarının gerekirse tanıkların tekrar dinlenerek araştırılıp belirlenmesi, davacının buna göre fazla mesai çalışması yapıp yapmadığının tespiti gerekirken, bu husus açıklığa kavuşturulmadan fazla mesai ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
3-Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.