Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/3127 E. 2014/36755 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3127
KARAR NO : 2014/36755
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : SİVAS İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2012
NUMARASI : 2010/401-2012/414

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız feshediliğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı 19/10/2005-25/08/2010 tarihleri arasında çalışmış olup 26.12.2011 tarihinde dava ıslah edilmiştir. Davalı süresinde ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Islah tarihine göre davacının 26.12.2011 tarihinden önceki fazla mesai ve hafta tatili ücret alacakları (dava dilekçesinde korunan miktar hariç olmak üzere) 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hataldır.
3- Davacı dava dilekçesinde 15.8.2010 tarihinde işten çıkartıldığını iddia etmesine rağmen mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 25/08/2010 tarihine kadar çalışıldığı kabul edilerek talepten fazlasına hükmedilmesi hatalıdır.
4- Taraflar arasında ücret miktarı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda fırında tezgahtar olan davacı net 1200 TL aldığını iddia etmiş ve tanıklarıyla bu iddiasını destekleyen delillerini ortaya koymuştur. Davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasında davacının aylık net 610 TL alabileceği belirtilmesine rağmen davacı iddiası gibi net 1200 TL ücret miktarı üzerinden sonuca gidilmiştir.
Mahkemece yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne kadar olabileceği farklı sendika ve kuruluşlardan yeniden araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
5- Mahkemece davacının 19/10/2005-25/08/2010 tarihleri arasında ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Ancak ispat külfeti üzerinde olan davacının tek tanığı O.. G.. ifadesinde 2007 yılından itibaren davalı işyerinde çalıştığını beyan etmesine rağmen mahkemece 2007 yılından önceki hafta tatili ücret alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
6- İhbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili alacaklarının ıslahla arttırılan kısımlarına ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.