Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/2894 E. 2014/35218 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2894
KARAR NO : 2014/35218
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : FATSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 01/11/2012
NUMARASI : 2011/466-2012/835

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile sendikal alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak çalışırken emeklilik sebebiyle akdi feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı ve sendikal alacaklarının ödetilmesini istemiş, daha sonra sendikal alacak talebinden vazgeçmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili, husumet yokluğundan davanın reddini istemiştir.
Davalı Bilge Hizmet Şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili ve davalı Bilge Hizmet Şirketi vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar T.C. Sağlık Bakanlığı ve Bilge Hizmet Şirketi’nin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda davacı, dava dilekçesinde, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak çalışırken emeklilik sebebiyle akdi feshettiğini iddia ederek, 4.000,00 TL kıdem tazminatı ve sendikal alacaklarının ödetilmesini istemiş, bu talebin ne kadarının kıdem tazminatı, ne kadarının sendikal alacak olduğunu açıklamamış, daha sonra sendikal alacak talebinden vazgeçmiş, davalılar da vazgeçmeyi kabul etmişlerdir.
Mahkemece, talep açıklattırılmadan, “Davanın kabulü ile 14.327,56 TL kıdem tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmesi ve sendikal alacak talebi ile ilgili hüküm kurulmaması isabetsizdir.
Mahkemece; davacıya süre verilerek, dava dilekçesindeki 4.000,00 TL talebin ne kadarının kıdem tazminatı, ne kadarının sendikal tazminat olduğunu açıklattırılmalı ve her iki taleple ilgili ayı ayrı hüküm kurulmalıdır.
3- Somut olayda davacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışıp 1475 sayılı Yasanın 14. maddesine göre emeklilik sebebiyle akdi feshetmiş ve kendisine yaşlılık aylığı bağlanmış, ancak aylık bağlandığına dair belgeyi işverene verdiği yönünde delil sunmamıştır.
Mahkemece, kıdem tazminatı faizinin dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren başlatılması hatalıdır.
4- 6100 sayılı HMK’nın 24. ve 26. maddelerine göre, hâkim, tarafların talebi olmadan bir uyuşmazlığı kendiliğinden inceleyemez ve karara bağlayamaz. Kanunda açıkça belirtilmedikçe hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya icra takibini yapmaya zorlanamaz. Hâkim, bir davada tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Ancak, duruma göre talepten daha azına karar verilebilir. Hâkimin, tarafların talepleriyle bağlı olmadığına dair kanun hükmü veya kamu düzenini ilgilendiren bir durum varsa bu kural uygulanmaz. Örneğin, sosyal güvenlik hakkı, anayasa ile güvence altına alınmış vazgeçilemez temel sosyal haklardandır. Bu sebeple, hizmet tespiti davalarında davadan feragat geçersizdir. Yine bütün davalarda yargılama giderleri, harç ve vekâlet ücreti konusunda tarafların bir talebi olmasa dahi, mahkeme, kamu düzenini ilgilendiren bu konularda re’sen hüküm kurmak zorundadır.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde faiz istemiş, ancak ıslahta faiz talep etmemiştir.
Mahkemece, talep aşılarak ıslah ile artırılan alacak miktarına faiz uygulanması usul ve yasaya aykırıdır.
5- Mahkemece, hükmün gerekçe kısmında davalı Şirketin sadece kendi dönemine ait kıdem tazminatından sorumlu olduğunun belirtilmesine rağmen kıdem tazminatının tamamından sorumlu tutularak gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması hatalıdır.
6- Mahkemece, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesine göre harçtan muaf olan davalı Bakanlığın harca mahkûm edilmesi isabetsizidir.
7- Mahkemece, hükmedilen alacağın net ya da brüt olduğunun kararda açıklanmamasının infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, sair yönleri incelenmeksizin yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.