Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/1866 E. 2014/35092 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1866
KARAR NO : 2014/35092
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2012
NUMARASI : 2011/132-2012/556

DAVA :Davacı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatil ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde kuru tatlı imalatı işinde işçi olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının defaatle tatlıları fırında yakarak kendilerini zarara uğrattığını, diğer çalışanlarla da sorunlar yaşadığını, kıdem tazminatı ödenerek işten çıkarıldığını, tazminat ve alacak istemlerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ihbar tazminatı ile hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir.
Somut olayda, davacının hafta tatilinde çalışma yaptığı tanık beyanları ile ortaya çıkmış olup alacak miktarı da fazla olduğundan bu alacakdan uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi hatalıdır
3–Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, red edilen dava değeri üzerinden kendini vekille temsil eden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalıdır.
4- 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesine göre ödenmesi gereken ihbar tazminatında faize hak kazanabilmek için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davacı işverene 14/02/2010 tarihinde ihbar tazminatının ödenmesi istemli ihtarname göndermiş ve davalıya ödeme için 10 gün süre tanınmıştır. Bu ihtarın davalıya tebliğ tarihi araştırılıp, verilen 10 günlük süre de hesaba katılarak davalının temürrüd tarihi belirlenmesi gerekirken Mahkemece ihbar tazminatı için fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetsizdir.
Yine hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile ilgili işveren fesih tarihi yada sonrasında temerrüde düşürülmediği için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken Mahkemece akdin fesih tarihindan itibaren işleyecek faize hükmedilmesi hatalıdır.
5- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.