YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14855
KARAR NO : 2013/34451
KARAR TARİHİ : 23.12.2013
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı TMSF yönünden davanın husumet nedeni ile reddine, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne ve hesaplanan tazminatlarının tasfiye komisyonuna kaydettirilmesine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.02.2013 gün ve 2010/45381 Esas, 2013/5057 Karar sayılı kararı ile “Davalı şirket …Produksiyon A.Ş.’nin ticaret sicilinden terkinini talep eden TMSF olup, bu işlem sonucunda davalı şirketin kaydı, Ticaret Sicil Memurluğunca yetkili makam olan TMSF nin yazısı üzerine terkin edildiği, davalı şirket …Produksiyon A.Şirketinin TMSF tarafından ticaret sicilinden yasa gereği terkini sonucunda davalı sıfatının ortadan kalktığı, davacının muhatabının artık davalı şirkete el koyup, idare eden, alacaklarını yasanın belirlediği şekillerde tahsil eden, tüzel kişiliğini yasa gereği ihya edilemez şekilde sona erdiren TMSF olup, TMSF nin bünyesinde bir birim olan ve tüzel kişiliği bulunmayan Tasfiye Komisyonunun muhatap gösterilmesinin, davalı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece davaya TMSF aleyhine devam edilip, esas hakkında hüküm kurulması gerektiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “5411 sayılı Yasa’nın 134. maddesinde fonun kanuni halef ve müdahil sıfatıyla devam ettireceği davalar açıkça düzenlenmiş olup, tasfiye olunan şirketlerin hakim ortakları ve yöneticileri ile 3. şahıslar aleyhine açılan şahsi sorumluluk, iflas ve alacak davalarında kanuni halef, ceza davalarında ise kanuni müdahil olacak fonun diğer davalarda kanuni halefiyetinin bulunduğundan söz etmek imkanı bulunmadığı, avalı şirketin ticaret sicilden kaydı silinmekle birlikte tasfiyesine fon kurulu tarafından devam edilmekte, bu anlamda yönetim ve denetimi fona devredildiğinden davanın TMSF’ye yönlendirilmesi yasal bir zorunluluk olmakla birlikte tasfiyeye dair yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde alacağın tasfiye komisyonuna başvurularak kaydettirilmesi ve oluşturulan sıra cetveli çerçevesinde devirden önce oluşan borçların dağıtılması gerektiği” gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin “Davalı şirket …Prodüksiyon A.Ş.’nin ticaret sicilinden terkinini talep eden TMSF olup, bu işlem sonucunda davalı şirketin kaydı, Ticaret Sicil Memurluğunca yetkili makam olan TMSF nin yazısı üzerine terkin edildiği, davalı şirket …Prodüksiyon A.Şirketinin TMSF tarafından ticaret sicilinden yasa gereği terkini sonucunda davalı sıfatının ortadan kalktığı, davacının muhatabının artık davalı şirkete el koyup, idare eden, alacaklarını yasanın belirlediği şekillerde tahsil eden, tüzel kişiliğini yasa gereği ihya edilemez şekilde sona erdiren TMSF olup, TMSF nin bünyesinde bir birim olan ve tüzel kişiliği bulunmayan Tasfiye Komisyonunun muhatap gösterilmesinin, davalı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece davaya TMSF aleyhine devam edilip, esas hakkında hüküm kurulması gerektiği” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup Dairemizin yerleşik uygulaması bu yönde olduğundan ve direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 23.12.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.