YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14214
KARAR NO : 2013/35246
KARAR TARİHİ : 27.12.2013
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, Bakanlığın yetki tespit kararına karşı itirazlarının kabulü ile bu kararın iptaline, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalı sendikanın 08.12.2010 tarihinde diğer davalı Bakanlığa yetki tespiti için başvurduğunu ve yapılan incelemede işyerinde sendikanın gerekli çoğunluğu sağladığının belirtildiğini, Bakanlıkça yapılan tespitte işçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata olması sebebiyle itiraz ettiklerini, sendikanın yaptığı başvuru tarihi itibariyle Bakanlıkça tespit edildiği gibi işyerinde çalışan işçi sayısının 133 değil, 121 olduğunu, başvuru tarihinden önce davacı işveren şirketten ayrılan 12 işçinin, Bakanlıkça yapılan tespit sırasında dikkate alınmamış olmasının bu tespitin hatalı yapılmasına sebep olduğunu, ayrıca başvuru tarihi itibariyle işçilerden sendikaya üye olan işçi sayısının da Bakanlıkça 72 olarak tespit edilmiş ise de, bu tarihte 10 adet işçinin üyelikten çekilme bildirimlerinin hesaba alınmadığını, bu sebeplerle Bakanlığın yetki tespit kararına karşı itirazlarının kabulü ile bu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, kayıtların incelenmesinden işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler doğrultusunda söz konusu işyerinde başvuru tarihi itibariyle 133 işçinin çalıştığının, bunlardan 72 işçinin … İş Sendikasına üye olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davanın yetki ve süre açısından önce usulden, sonra da esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sendika vekili; davalı sendikanın çoğunluğa sahip olduğunu, Bakanlıkça yapılmış tespitin yerinde olduğunun gerekli belgelerin celbi ile kesin olarak belirleneceğini, Kanun gereği üyelikten çekilmenin derhal değil üyelikten çekilme tarihinden bir ay sonra etki doğuracağını ve üyelikten çekilme bildiriminde bulunan çalışanların başvuru tarihi itibariyle bu bir aylık sürenin içinde bulunduğundan sendika üyesi olarak dikkate alınmak zorunda olduklarını, Kanun ve Yüksek Mahkemeye göre işverenlerin işyerindeki sendikalaşmanın önüne geçmek, Toplu İş Sözleşmesi için yetki tespitini bertaraf etmek amacıyla işverence yapılmış olan fesihleri muvazaalı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu sebeplerle davacı tarafından yapılmış itirazın süresinde olup olmadığı, itirazın Bakanlık veya Bölge Müdürlüğüne kayıt ettirilip ettirilmediği hususlarının re’sen araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma gerekçeleri doğrultusunda yapılan araştırma sonuçları, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sendikanın davacı işveren şirketten gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Bakanlık tespitinin iptaline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosya içeriğine göre; davalı sendikanın davacı işyerinde çoğunluğu sağladığının tespiti için 08.12.2010 tarihinde diğer davalı Bakanlığa başvurduğu, davalı Bakanlık tarafından ise başvuru tarihinde davacı şirketin işyerinde 133 işçi çalıştığı, bu işçilerden 72 tanesinin ise davalı sendika üyesi olduğu gerekçesiyle davalı sendikanın işyerinde çoğunluğu sağladığının tespit edildiği; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2013/1756 esas 2013/1330 sayılı kararında davacı şirket tarafından başvuru tarihinden önce 2010 yılı Kasım ayı içinde 12 tane işçinin işine son verildiğini, bu işçilerden 11 tanesinin davalı sendika üyesi olduğunu , sonuca etkili olması sebebiyle işine son verilen işçilerin işe iade davası açıp açmadıkları, açmışlarsa davaların derdest olup olmadığı, davalar sonuçlanmış ise kesinleşip kesinleşmedikleri, kesinleşmiş ise işçiler tarafından süresi içinde işe iade için başvurulup başvurulmadığı araştırılarak, davalar derdest veya kesinleşmemiş ya da kesinleşmesine rağmen işçinin işe iadesi için başvurması gereken hak düşürücü süre dolmamışsa bu durumların bekletici mesele yapılması gerektiği de dikkate alınıp araştırma yapılmasına yönelik bozma ilamına uyularak yapılan incelemede, Kasım 2010 itibari ile işten çıkarılan 11 kişinin dava açıp açmadıkları konusunda TC kimlik numaralarına göre uyap sisteminden yapılan araştırmada dava açtıklarına dair bilgi olmadığı, davalı sendikanın davacı işveren şirketten gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Bakanlık tespitinin iptaline karar verilmiş ise de; dairemizce yapılan incelemede 29.11.2011 tarihli bilirkişi raporu ekinde sunulan üye listesi ve Bakanlıkça yetki tespitine esas alınan yetki döküm belgesi karşılaştırılarak işverence işten çıkarılan 11 üye işçi dışlandığında üye işçi sayısı bakımından tespit ve rapor arasında çelişki bulunduğu görülmekle bunu giderecek denetime elverişli rapor alınarak başvuru tarihi itibariyle davalı sendikanın üye sayısının tespiti ve buna göre taleple ilgili değerlendirme yapılması gerektiğinden kurulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.