YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12281
KARAR NO : 2014/5526
KARAR TARİHİ : 24.02.2014
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2013/191-2013/720
DAVA :Davacı vekili, davacının ödenmeyen fazla mesai, tatil çalışmaları karşılığı ücret, yol ve yemek bedeli alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin alt işverenlere verdiği hizmette arıza teknisyeni olarak işe başladığını, dava dışı şirketler ile davalı arasında asıl-alt işveren ilişkisinin varlığı bulunduğunu, işyerinde vardiyalı sistem olmasına rağmen her gün 16 saat çalıştırıldığını, Cumartesi günleri yarım gün çalışması gerekirken bu günde de aynı şekilde çalıştığını, bu çalışmalarından dolayı fazla mesai ücreti ödenmediğini, davacının bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştırıldığını, ücretinin ödenmediğini, davacının hafta tatil günlerinde de çalışma sisteminin aynı şekilde olduğunu, davacının işe alınırken yol ve yemek yardımı yapılacağının söylendiğini, davalı Kurumun da ihaleli çalışan işçilere nakdi olarak bu yardımları yaptığını kabul ettiğini belirterek, davacının ödenmeyen fazla mesai, tatil çalışmaları karşılığı ücret, yol ve yemek bedeli alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak, işyerinde vardiya usulü çalışma bulunduğundan davacının fazla mesaisinin sözkonusu olmadığını, vardiya dönüşlerinde dinlenme verildiğinden hafta tatili talebinin yerinde olmadığını, davacının alt işverenlerin sunduğu servis imkanından faydalandığını, davacının ücretlerini alırken ihtirazı kayıt koymadığını, bu sebeple taleplerinin yerinde olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna ve davacı tarafından gösterilen, ancak davalıya karşı aynı nitelikte dava açan tanıkların beyanına itibar edilerek, davalının arıza, onarım ve bakım işini bir kısım şirketlere ihale ile verdiği, davalının asıl işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, davacının bu işte arıza teknisyeni elemanı olarak çalıştığı, günde 3 saat haftada 18 saat olmak üzere fazla çalışma yaptığı, ayda 2 defa hafta tatilinde çalıştığı, dini bayramların ilk günü hariç tün bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davalı işverenin bu çalışmalarının karşılığını ödediğini kantılayamadığı, davacının talep edilen bu alacaklara hak kazandığı, davacının yol ücreti ve yemek ücreti talebinde bulunduğu, davalı tarafın bu ücretlerin ödendiğini savunduğu, ancak bordrolarda yol ve yemek ücreti adı altında bir ödeme kaleminin bulunmadığı gerekçesi ile hesaplanan fazla mesai ücretinden % 40, tatil çalışmaları karşılığı ücretten % 30 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır.
Fazla ve tatillerde çalışma her türlü delille kanıtlanabilir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ayrıca bu tür çalışmada işverenin resmi kurum olması halinde kurumun işin düzenlemesine yönelik uygulaması da araştırılmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun da kural olarak haftalık çalışma esası benimsenmiştir. Kanunun 41. Maddesine göre “Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır.
Diğer taraftan 6100 HMK.’un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. Maddesinde ise “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” kurallarına yer verilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı tarafından dinlenen tanıklar, davalı işveren aleyhine aynı isteklerle dava açan, davalı ile uyuşmazlık içinde olan ve dolayısı ile davada yararı bulunan kişilerdir. Bu kişilerin tanıklıklarına Dairemiz uygulaması uyarınca itibar edilemez. Kaldı ki anılan normatif hükümler karşısında da tanıklıkları sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacının bu konuda var ise bildirdiği diğer delilleri toplanmalı, dayanmış ise işin düzenlenmesine ilişkin kayıtları gerekirse bilirkişi marifeti ile işyerinde kesif yapılarak incelenmeli, rapor alınmalı ve sonucuna göre fazla mesai ve tatil çalışmaları varsa hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ve davada yararı bulunan ve işveren ile ihtilaf halinde olan tanıkların soyut beyanına dayanarak anılan alacakların kabulü hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.