YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12227
KARAR NO : 2013/34449
KARAR TARİHİ : 23.12.2013
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı-karşı davalı işveren vekili, işe başlatılan davalı-karşı davacıya ödenen ve boşta geçen süre ücretinden mahsup edilen kalan kıdem ve ihbar tazminatının sebepsiz zenginleşmesi nedeni ile tahsiline, davalı-karşı davacı vekili ise karşı dava yanında birleştirilen davada fark kıdem ve fark ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı, sendikal tazminat, fark ücret ve yıllı ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davacı karşı davalı işverenin davasının kabulüne, karşı davanın reddine, birleştirilen davada ise davalı-karşı davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı-karşı davalı işveren ilk fesihten dolayı işe iade kararı sonrası işe başlatılan davalı karşı davacı işçiden boşta geçen süre ücret alacağının mahsubundan sonra kalan ve sebepsiz zenginleşilen kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece bozmadan önce davalı-karşı davacı işçinin daha sonra iş sözleşmesinin feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi gerektiği gerekçesi ile bu talep edilen tazminatın hesaplanan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatından mahsubuna ve konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Gerçektende davacı-karşı davalının talep ettiği bu alacak, davacının daha sonraki fesihten dolayı talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatından mahsup edilmiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak mahkemece bozma sonrası usulü kazanılmış hak kuralı ihlal edilerek, bu alacağın davacı-karşı davalı lehine hüküm altına alınması hatalıdır. Zira anılan alacak davalı-karşı davacının kıdem ve ihbar tazminatında mahsup edilmiş ve işçinin birleştirilen davadaki kıdem ve ihbar tazminatı mahsup edilmiş şekli ile hüküm altına alınmıştır. Davacı-karşı davalının isteğinin hem tahsil hem de mahsup edilerek mükerrer olarak hüküm altına alınması hatalıdır.
3. Bozma gereği ilk geçersizliğine karar verilen fesih sonrası karşı dava olarak istenen miktarların reddine karar verilmiştir. Ancak bu redde rağmen, “02.12.2005 tarihli karşı dava ile talep edilen işe başlatmama tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin miktarların birleşen dava ile talep edildiği” şeklinde değerlendirilerek hüküm altına alınması isabetsizdir. Mahkemece bu alacaklardan birleşen dava ile talep edilen miktar için
birleşen dava tarihinden, ıslah ile artırılan miktarlar için ıslah tarihi olan 14.01.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.
4.Keza ıslah tarihinin ıslah ile arttırılan miktarlar için 04.06.2013 tarihi olarak kararda gösterilmesi de ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.