Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2013/11741 E. 2014/6336 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11741
KARAR NO : 2014/6336
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2013/244-2013/666

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı firmanın yurtdışı merkezli şirketin Türkiye Şubesi olduğunu , iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, şirketin sadece 8 çalışanı bulunduğunu, davacının işi ile ilgili hatalar yaptığını, bu nedenle hakları ödenerek iş aktinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Ticaret Sicil kaydından, davalı şirketin yurtdışı bağlantısının bulunmadığı, şirket merkezinin İstanbul ilinde bulunduğu, davalı şirkette çalışan sayısının 30’un altında kaldığı , bu sebeple davacının iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı işyerinde işe iade davacının ön koluşu olan 30 dan fazla çalışan olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kısaca “İş Güvencesi Kanunu” olarak adlandırılan 4773 sayılı Kanunda on veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması öngörülmüş, daha sonra yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nda bu sayı 30’a çıkarılmış ve kanunun 18.maddesinde bir işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyeri varsa, işyerinde çalışan işçi sayısının tespitinde bu yerlerdeki toplam işçi sayısının dikkate alınması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre, birden fazla işyeri bulunan bir işverene ait aynı işkolundaki işyerleri bir bütün olarak düşünülmelidir. İş güvencesi hükümleri kapsamına girecek işyerlerinin belli sayıda işçi çalışması koşuluna tabi tutulması kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere küçük işyerlerinin korunması düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 158 sayılı ILO sözleşmesinde, işçilerin özel istihdam şartları bakımından veya istihdam eden işletmenin büyüklüğü veya niteliği açısından esaslı sorunlar bulunan durumlarda, işçilerden bir kısmının iş güvencesinin tamamı veya bir kısım hükümlerinin kapsamı dışında tutulabileceği öngörülmesine rağmen, kanun koyucu tarafından yurt dışında aynı iş kolundaki işyerlerinde çalışan işçilerin dikkate alınmayacağı yönünde açık bir düzenleme yapılmamış olması anlamlıdır. Başka bir anlatımla, aynı iş kolundaki işyerlerinin sadece ülke sınırları çerçevesinde değerlendirileceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Uluslararası çalışan ve birçok ülkede işyeri açan bir kuruluşun, açtığı işyerini bulunduğu ülke mevzuatına göre kurması ve bu şubenin ayrı bir tüzel kişilik alması, aynı işkolunda birçok işyeri olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Dosya içeriğine göre davalı şirketin unvanı olan Verso ’nun iletişim teknolojileri alanında Hırvatistan merkezli bir şirket olduğu ve 5 ülkede faaliyette bulunduğu, Türkiye’de Türk mevzuatına uygun şekilde şirketleştiği anlaşılmaktadır. Özellikle yasanın büyük ölçekli işverenleri esas aldığı dikkate alındığında, Uluslararası çalışan ve Türkiye’de şubesi bulunan bir şirketin bu şubede çalışan işçisinin Türkiye’deki işyerinde çalışan işçi sayısının 30 işçiden az olduğu gerekçesi ile iş güvencesinden yoksun bırakılması yasanın gerekçesine ve ölçülülük ilkesine uygun düşmez. Bu nedenle davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmadığının tespiti açısından davalının ülke dışındaki organizasyonlarda çalışanların sayısı da dikkate alınması gerekirken mahkemece eksik inceleme ile davanın reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.