Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/9899 E. 2014/12488 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9899
KARAR NO : 2014/12488
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2011
NUMARASI : 2009/18-2011/489

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ile asgari geçim indirim ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılara ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, asgari geçim indirimi, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı A. Çimento San. Ve Tic. A.Ş., diğer davalı Ö. şirketinin kendisinin taşeronu değil müteahhidi olduğunu, müteahhitlerin üstlendikleri işi anahtar teslim şeklinde yaptıklarını, aralarındaki anlaşmaya göre müteahhidin çalıştırdığı işçilerin tüm sorumluluğunun müteahhide ait olduğunu, aralarında alt işveren-üst işveren ilişkisi olmadığını, bu sebeple dava konusu olayda bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının kendisinin işçisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Ö. Madencilik İnş. Taah. Petrol Ürünleri Paz. San. Tic. Ltd. Şirketi ise, davanın 05/01/2009 tarihinde açıldığını ve bu tarihten önce davacıya yöneltilmiş bir iş akdi feshi ihbarının olmadığını, davacının şirketlerinde 31/05/2006-25/03/2009 tarihleri arasında çalıştığını, davacının ücretsiz izin (06/12/2008-06/03/2009) uygulaması devam ederken iş akdini haksız ve usulsüz olarak feshettiğini, bu sebepten kıdem, ihbar tazminatı ve diğer taleplerinin reddi gerektiğini, haftalık normal çalışma saatlerinin üstünde çalışma yapılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalılara ait işyerinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalıştığı, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi olduğu, davacı ve davalı arasında ücretsiz izin için yapılmış ve davacının imzasını taşıyan yazılı belge mevcud olduğu, davacının rızası dışında ücretsiz izine çıkarlıdığı veya belgenin baskı altında imzalandığının ispatlanamadığı, izin süresi sonunda başlaması için çekilen noter ihtar tarihi ve fesih tarihi birlikte incelendiğinde haklı fesih için gereken 6 günlük sürenin geçtiği bu nedenle feshin haklı değil geçerli fesih olduğu, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı, ücret alacağı, fazla çalışma alacağı, hafta tatili ve genel tatil alacağına da hak kazandığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davacının hizmet aktinin 06/12/2008 tarihinde ücretsiz izne çıkarılmak sureti ile sona erdirildiği anlaşılmakla işverinin haksız feshi nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesi yerinde ise de bu gerekçe yerine Mahkemece devamsızlık gerekçesine dayanılması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacı 29/07/2011 harç tarihli ıslah dilekçesini verdikten sonra, davalı Ö. Madencilik İnş. Taahhüt Petrol Ürün. Paz. San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili zamanaşımı def’ini ile sürmüş olup süresinde yapılan zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi hatalıdır.
4- Davacı, dava dilekçesinde kıdem tazminatı dışındaki istemleri için yasal faiz uygulanmasını talep ettiği halde, hükmedilen fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarına dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizinin yürütülmesi, taleple bağlılık kuralına aykırıdır.
5- Davalı davacıya bir kısım haklarını ödediklerine dair davacı adına atfen imzalı 17/12/2008 tarihli ödeme makbuzu sunmuş ise de, bu belge değerlendirilmemiştir.
Mahkemece davalının sunduğu ödeme makbuzu davacıya gösterilip, buna karşı beyanı alınarak belgenin geçerliliği tespit edilmeli ve çıkan sonuca göre davalının mahsup talebi hakkında bir karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.