YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8771
KARAR NO : 2014/13960
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2011
NUMARASI : 2009/593-2011/706
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, vergi iadesi, asgari geçim indirimi ve yemek sosyal yardım alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, proje satış sorumlusu olarak çalışmakta olan davacının iş aktinin devalıca haksız feshedildiğini, davacının maaşa ilaveten prim sistemi ile çalıştığını, primlerini alamadığını, davalının primlerine karşılık olarak 21800 TL. bedelli bir çeki davacıya verdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, vergi iadesi, asgari geçim indirimi ve yemek sosyal yardımı alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının işini son zamanlarda sürekli aksatmaya başladığını, geç gelmekten uyarı aldığını, davalının haklı sebeple iş aktini feshetme imkanı olmasına rağmen bunu yapmadığını, ama davacının bu uyarılardan kısa süre sonra hak ettiği primlerinin geç ödendiği gerekçesini ileri sürerek prim ve kıdem tazminatının ödenmesi halinde ayrılmak istediğini belirttiğini, davacının performansından memnun olmayan davalının, davacının bu talebini kabul ettiğini, kıdem ve ihbar tamzinatını anında ödemesi zor olduğundan davalının davacıya çek verdiğini, davacının kıdem ve ihbar tamzinatı dahil tüm işçilik alacaklarının hesaplanarak 21800 TL. bedelli çekle ödendiğini, davacının çeki tüm masrafları ile icra takibi yoluyla tahsil ettiğini, davacının fazla mesai, hafta tatili, genel tatil çalışması olmadığını, tüm taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının iş aktinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde davalı tarafından feshedildiği, fesihten sonra davalı şirketin davacıya çekle 21800 TL. ödeme yaptığı, davacının işyerinde çalıştığı süre içersinde prim alacağı olduğunun, prim alacağına hak kazandığının kanıtlanmadığı gibi ödemenin sadece prim alacağına ilişkin olduğuna dair herhangi bir ihtirazi kaydının bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın savunmasına itibar edildiği, bilirkişi tarafından hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacakları tutarının ödenen miktarla karşılandığı gibi 14040,24 TL. fazlalık kaldığı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve vergi iadesi alacağı iddialarının ise sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, davacının işten ayrılması üzerine 21800 TL. tutarında çekin davalıca davacıya verildiği ve davacı tarafından bu çek bedelinin tahsil edildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakedecek şekilde işten ayrıldığı tarafların iddiaları ve savunmaları ile sabittir. İhtilaf konusu olan husus, mezkur çek ile davacının sadece prim alacaklarının mı, yoksa davaya konu ettiği tüm alacaklarının mı ödendiğidir.
Gerek her iki tarafın beyanları ve gerek şahitlerin beyanları ile davacının maaşa ilaveten prim ödemesi sistemi ile çalıştığı sabittir. Davacı 21800 TL. bedelli çek ile yapılan bu ödemenin prim karşılığında yapıldığını ileri sürmekte ise de, bu ödemeyi alırken sadece prim için yapılan bir ödeme olduğu yönünde ihtirazi kayıt koymamıştır.
Davalı ise, bu ödemenin davacının kıdem ve ihbar tazminatları dahil tüm işçilik alacaklarına ilişkin olup bu ödeme ile tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, davacı ile bu yönde anlaşmaya varıldığını savunmakta ise de, davalı tarafından dosyaya bir ikale anlaşması ibraz edilemediği gibi, söz konusu ödemenin ne miktarlarda hangi alacaklar için olduğunu gösteren bir belge ibraz edilmemiştir. Davalı, davacının işten ayrılma bildirgesini imzalamasını yeterli görmesi nedeni ile 21800 TL. ödeme için ayrıca belge düzenleme ihtiyacı duymadığını savunmakta ise de, işten ayrılma bildirgesinde, işverence bildirimli fesih gerçekleştirildiği (4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi) belirtilmiş olup, davacının bu belgeyi imzalamış olması tüm alacaklarını aldığına dair bir ikrar olarak yorumlanamaz. Diğer taraftan, işveren, işçinin alacaklarını ödediğini kanıtlamalıdır. İspatla yükümlü olduğu gibi, ne miktardaki ödemeyi hangi alacak için yaptığını da buna ek olarak, her ne kadar işçi ile işveren arasındaki ilişki ticari bir ilişki değil ise de, davalı işveren bir limited şirket olup, gerek vergilendirme gerekse giderlerin belgelendirilmesi açısından basiretli bir tacir gibi davranarak belge ve kayıtlarını gereken açıklıkta tutmak yükümlülüğündedir. Bu durum karşısında, 21800 TL. ödemenin ne için yapıldığını ispat yükü de davalıya düşer. Davalı 21800 TL. ödemenin hangi miktarlarda hangi işçilik alacaklarına karşılık geldiğini ispatlayamamıştır.
Diğer taraftan, bu ödemenin sadece prim alacaklarına ilişkin olduğunu iddia eden davacı da bu iddiasını ispatlayamamaktadır. Davalı, savunmasında tazminatının ve davacıyla anlaşılarak tüm işçilik alacaklarına karşılık 21800 TL. ödendiği belirtilmek sureti ile aslında bu miktarın içinde prim alacağı olduğu da davalıca zımnen kabul etmektedir. Bu durumda, 21800 TL. içinde prim ödemesi de bulunduğu sabittir, bu itibarla bu ödemenin ne kadarının prim ödemesi olduğunun tespiti gerekir.
Yapılacak iş, davacının alacakları hesaplandıktan sonra 21800 TL.’nın Dairemizin ilke kararları doğrultusunda prim dahil tüm alacaklardan mahsubundan ibarettir.
Gerek taraf ve gerekse şahit beyanlarından davacının maaş ve prim sistemi ile çalıştığı sabit olmakla birlikte, prim alacağının hesaplanmasına esas olabilecek belge ibraz edilmemiştir.
Davalı şahitlerinden H.. Ö.., davalı şirketin muhasebe müdürlüğünü yaptığını, prim miktarının asgari 300 Euro olduğunu, davacının çalıştığı sürede prim aldığını ancak kaç defa aldığını ve miktarını hatırlamadığını belirtmiştir. Davacının iş aktinin 8.20. maddesinde davacının performans kriterlerine ulaşamaması halinde işverenin gereken işlemi yapacağı belirtilmiş olmasına ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde de davacının performansından memnun olmadığı savunulmasına rağmen, davacının performans düşüklüğü nedeni ile prime hak kazanamadığı döneme ilişkin dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Davalı tarafından bu yönde sübut gücü olan delil ibraz edilmemesi halinde, davacının performansının düşük olduğu savunması soyut nitelikte kaldığından, davacının her ay asgari 300 Euro prime hak kazandığının kabulü ile prim alacağı hesaplanarak, 21800 TL. ödeme yukarıda açıklandığı üzere orantısal olarak düşülmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenler ile, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/4/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.