Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/7277 E. 2014/12545 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7277
KARAR NO : 2014/12545
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : İZMİR 8. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2011/419-2011/913

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, yol ve yemek yardımı ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Belediyeye hizmet veren alt işveren yanında, asıl işveren davalı Belediye işçisi olarak Ekim/2006- 31.12.2009 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalıştığını, 2009/Haziran-Temmuz aylarında 2 ay ihalesiz dönem olduğunu, bu dönemde doğrudan belediye talebi ile çalışmalarını ara vermeden sürdürdüklerini, fakat alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yol ve yemek yardımı, hafta tatili ücreti, 2009/Haziran-Temmuz ayı ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; husumet itirazında bulunarak davacının müvekkili Buca Belediye’sinin işçisi olmadığını, temizlik işlerini anahtar teslimi ihale ile alan yüklenici firmanın işçisi olduğunu, Belediye ile bir hizmet ilişkisinin bulunmadığını, davacı ile davalı Belediye arasında hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, yapılan ihale sonucunda işi alan müteahhit şirketler tarafından işçi alındığını,bu işçiler üzerinde Belediyenin tasarrufunun bulunmadığını, Belediyenin sadece ihale makamı olduğunu, yüklenici firmalar tarafından çalıştırılan işçilerin vardiyalı olduğunu, herhangi bir tatil gününe denk gelmesi halinde zamlı ücretinin ödendiğini, haftada 1 gün hafta tatili olduğunu, alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma alacağının reddine, diğer taleplerin tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacı işçi, ayda 2-4 pazar günü çalıştığını ileri sürerek hafta tatili ücreti talep etmiş, davalı ise davacının alacağı olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacı tanık beyanları dikkate alınarak hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve alacak hüküm altına alınmıştır.
Davacının, davalı Belediye’nin alt işverenleri nezdinde temizlik işinde çalıştığı, aynı konuda, aynı işyeri için başka işçiler tarafından açılan davalarda hafta tatili alacak isteklerinin yerinde olmadığı konusunda Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen dosyalarla (Dairemizin 25.06.2013 tarih ve 2011/17715 Esas, 2013/19560 Karar sayılı ilamı ile 24.12.2013 tarih, 2011/49987 Esas, 2013/34789 Karar sayılı ilamı ) resmi işyerindeki uygulama birliği dikkate alındığında, davacının hafta tatili isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.