YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6875
KARAR NO : 2014/13449
KARAR TARİHİ : 28.04.2014
MAHKEMESİ : İZMİR 9. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2011
NUMARASI : 2010/979-2011/1006
DAVA :Davacı vekili, davacının ücret, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalının yüklenici firma olarak faaliyette bulunduğu 9 Eylül Üniversitesi’ne ait ek bina inşaatında demirci formeni olarak çalıştığını, işyerinde 13.07.2010 tarihinden iş sözleşmesine son verildiği 08.09.2010 tarihine kadar çalıştığını, 13.07.2010-09.08.2010 tarihleri arasındaki sürenin SGK’ya bildirilmediğini, günlük ücretinin 60,00 TL olduğunu, kendisine ait inşaat makinelerinin kullanılması nedeni ile ayrıca günde 70,00 TL olmak üzere günlük toplam 130,00 TL ödeme yapıldığını, çalıştığı dönem içinde kendisine sadece 1.022,00 TL ödeme yapıldığını, haftanın 7 günü 08.00-17.00 arası çalıştığını, davalı işveren tarafından kendisine 09.08.2010-08.09.2010 tarihleri arasında hak ettiği ücreti ile fazla çalışma ve Pazar günü ve bayram tatili çalışmaları karşılığının ödenmediğini belirterek, davacının ücret, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hatalı imalatlar nedeni ile işine 08.09.2010 tarihinde son verildiğini, davacının alacağı bulunmadığına dair firmalarını ibra ettiğini, davacının firmalarından hiçbir alacağı bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı talebinin yerinde olmadığı ücret konusundaki değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Bir kişinin işveren olması için hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip olması yanında, işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olması gerekir. İşveren konumunda olan bir işverene, kendi hizmeti yanında getirdiği işçilerle birlikte çalışması, onlar adına hareket etmesi, ücretlerini alıp dağıtması, işveren sıfatı kazandırmaz. Bu tipik örneğini 4857 sayılı İş Kanunu’nun takım sözleşmesi ile oluşturulan iş sözleşmeleridir. Bu tür sözleşmede “İşçilerden biri, birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen, takım kılavuzu sıfatıyla işverenle sözleşme yapmaktadır”. Takım kılavuzu ile sözleşme yapan kişinin işverenle aradaki ilişkisi iş ilişkisidir.
Dosya içeriğine göre davalı şirket dava dışı Üniversitenin ek bina inşaatının yapımını üstlenmiş, davalı ise bu işin demir bağlama işi ve işçiliği için taşeron sözleşmesi başlığı altında sözleşme imzalanmıştır. Davalı bu sözleşmeye rağmen daha sonra davacının işe giriş bildirgesini kuruma bildirmiş ve bordro tanzim etmiştir. Ancak bu arada dosya içeriğine göre yapılan demir işi için davacıya ve davacının diğer getirdiği işçilere ödemeleri gösteren el yazısı ile yazılmış belge ve avans makbuzları sunmuştur. Bu belgelerde davacı imzası bulunmaktadır.
Her ne kadar davacı ile davalı arasında taşeron sözleşmesi adı altında sözleşme imzalanmış ise de davacının hukuki ve kişisel olarak davalıya karşı bağımlı olarak bu işverene kendi hizmeti yanında getirdiği işçilerle birlikte çalışması, onlar adına hareket etmesi, ücretleri alıp dağıtması karşısında aralarındaki sözleşmenin a tipik iş sözleşmesi olan takım sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece taraflar arasında iş ilişkisi kabul edilerek, işin esasına girilmesi isabetlidir. Davalının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak belirtildiği gibi davalı davacıya getirdiği işçiler dahil yazılı belge ve makbuzlara göre işçilik ücretlerini ödediğini savunmuştur. Bu savunma ve belgeler üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle davacının takım sözleşmesi kapsamında kaç işçi getirdiği, bu işçilere ne kadar ücret ödendiği, belgeler ve makbuzlara göre avans dahil ödenen ücretin ne kadarının davacının kendisinin, ne kadar takım kılavuzu olarak adlarına hareket ettiği işçilere ait olduğu belirlenmeden eksik inceleme ile ücretin hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.