Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/6617 E. 2014/5438 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6617
KARAR NO : 2014/5438
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2011
NUMARASI : 2010/244-2011/904
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar ve dahili davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirketlerin birlikte yaptıkları toplu konut inşaatında çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar ve dâhili davalı vekili, davacının, fesihten sonra düzenlenen ibraname ile tüm alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ibranamede gösterilen alacakların ödendiğine dair delil sunulmadığından geçersiz olduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar ve dahili davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar ve dahili davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda davacı, dava dilekçesinde davalı olarak K.. Toplu Konut Şirketini ve U.. İnşaat Şirketini hasım göstermiş, daha sonra verdiği dâhili dava dilekçesi ile davalı İ.. Holding Şirketini davaya dâhil etmiştir.
Dâhili davalı vekili, kendilerine karşı yöntemince açılmış bir dava olmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini istemiştir.
Mahkemece, her üç davalı aleyhine hüküm kurulmuştur.

İşçilik alacaklarına ilişkin davalarda, dâhili dava yoluyla davalı ithali mümkün değildir. İ.. Holding Şirketi aleyhine yöntemince açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu şirket aleyhine ayrı bir dava açılması halinde açılan davanın işbu dava ile birleştirilerek hüküm kurulması gerekirken, mahkemece aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan dâhili davalı İ.. Holding Şirketi hakkında hüküm kurulması hatalıdır.
3-Somut olayda davalı vekili, fesihten sonra düzenlenmiş ve miktar içeren ibraname sunarak, davacının fazla çalışma yapmadığını, tatil günlerinde çalışmadığını ve tüm alacakların ödendiğini savunmuştur.
Dosyaya sunulan ibranamede, ücretlerin ve hafta tatili ile genel tatil ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği, ibranamenin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı yönünden miktar içerdiği yazılıdır.
Davacı, ibranameye karşı imza inkârı veya irade fesadı iddiasında bulunmamış, ibra konusu alacakların ödenmediğini belirtmiştir.
Mahkemece, ibra konusu alacakların ödendiğine dair belge sunulmadığından ibraname geçersiz kabul edilmiştir.
İbraname, savunma ile çeliştiğinden ücret alacakları yönünden geçersiz sayılması yerinde ise de miktar içeren ibranamelerin bölünebilmesi mümkündür. Miktar içeren ibranameler makbuz hükmünde olduğundan ibranamede yazılı tutarların mahsup edilerek bakiye alacakların hüküm altına alınması gerekmektedir. Nitekim aynı gün Dairemizde temyiz incelemesinden geçen bazı dava dosyalarında da (Ankara 1. İş Mahkemesi’nin 2009/674 Esas, 2009/675 Esas gibi) aynı mahiyetteki ibranameler mahkemece makbuz hükmünde sayılmıştır.
Mahkemece, ibranamenin miktar içeren alacaklar yönünden makbuz hükmünde sayılarak karar verilmesi gerekirken, ibranamenin tamamen geçersiz sayılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.