YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6313
KARAR NO : 2014/10730
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2011
NUMARASI : 2009/510-2011/766
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı bünyesinde çoğunlukla Avcılar / İstanbul adresindeki işyerinde, 10.09.2005-24.11.2008 tarihleri arasında dağıtım ve depo sorumlusu olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 1.395,00 TL. olduğunu, bordrolarda son maaşın 642,00 TL. brüt olarak gösterildiğini, hizmet sözleşmesine 24.11.2008 tarihinde davalılarca tek taraflı olarak ve hiçbir haklı gerekçeye dayanılmaksızın son verildiğini, davalı firmalar arasında fiili organik bağ bulunduğunu, TMSF tarafından firmalara el konulduğunu ve satılması düşünüldüğünden davanın her iki davalıya yöneltildiğini beyanla, 4000,00 TL. kıdem ve 2000,00 TL. ihbar tazminatı ile 100,00 TL. 15 günlük yıllık ücretli izin parası karşılığı şimdilik 6.100,00 TL’nin davalılardan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili 29.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davadan sonra ödenen miktarlar açısından hakediş tarihinden ödeme tarihine kadarki işlemiş faizlerin ve vekalet ücreti ve masraf hesabında bu ödenenlerin dikkate alınmasının talep edildiği, hakedilen miktarlar ile ödenen miktarlara göre taleplerini artırdığı, ayrıca her iki davalı şirketin ünvanının değiştiğini belirterek yeni ünvanlara göre karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalıların Cevabının Özeti:
Davalılar vekili verdiği cevap dilekçesinde,
a- B.. Paz. ve Dağ. Ltd. Şti. açısından; müvekkili şirketin yönetim ve denetiminin 17.07.2009 tarihinde TMSF tarafından devralındığını, bu itibarla gerek şirketlerin yönetiminde, gerekse üçüncü kişilerle ilgili meselelerde kamu menfaatinin ön planda tutulduğunu, davacının çalışma sürelerinde hak ettiği yasal haklarının 11.11.2009 tarihinde banka hesabına yatırıldığını, davanın konusuz kaldığını, davacının 642,01 TL. aylık brüt ücretle depo elemanı olarak görev yaptığını, ücrete ilişkin davacı beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
b- B.. A.. Açısından;
Müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde davacının çalışmadığının, dava dilekçesinde iddia edilen hususların müvekkili şirketle alakalı olmadığının tespit edildiğini savunarak davanın husumet yokluğundan reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; Davanın kısmen kabulü ile,
2.922,62 TL Kıdem Tazminatının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte,
1.446,09 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,
100,00 TL izin ücretinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte,
163,16 TL izin ücretinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılardan Müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin hakların REDDİNE, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili özellikle ıslah dilekçesinde belirttiği dava açıldıktan sonraki ödemelere ilişkin açıklama ve talepleri doğrultusunda temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dava dosyası incelendiğinde, davacı vekilinin 29.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davacının iş aktinin 24.11.2008 tarihinde feshedildiğini, davanın 09.06.2009 tarihinde açıldığını, davalının dava açıldıktan sonra 11.11.2009 tarihinde bankaya ödemeler yaptığını belirterek;
Kıdem tazminatı yönünden;
a- Davacının net kıdem tazminatı alacağının 4.970,02 TL. olup, taleplerinin 4.000,00 TL. olduğunu, alacağın 2.047,35 TL. sinin ödendiğinden 4.000,00 TL. nin 24.11.2008-11.11.2009 tarihleri arasında işlemiş bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizinin ve vekalet ücretinin tamamının ödenmesine karar verilmesini,
b- Kalan bakiye 2.047,35 TL. bedelin 11.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödenmesini,
İhbar tazminatı yönünden;
a- Davacının net ihbar tazminatı alacağının 2.457,56 TL. olup, taleplerinin 2.000,00 TL. olduğunu, alacağın 1.011,47 TL. sinin ödendiğinden 2.000,00 TL. nin 24.11.2008-11.11.2009 tarihleri arasında işlemiş bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizinin ve vekalet ücretinin tamamının ödenmesine karar verilmesini,
b- Kalan bakiye 1.446,09 TL. bedelin 11.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödenmesini,
Yıllık ücretli izin alacağı yönünden;
a- Davacının net alacağının 588,27 TL. olup, taleplerinin 100,00 TL. olduğunu, alacağın 325,11 TL. sinin ödendiğinden 100,00 TL. nin 24.11.2008-11.11.2009 tarihleri arasında işlemiş bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizinin ve vekalet ücretinin tamamının ödenmesine karar verilmesini,
b- 100,00 TL. talebin 263,16 TL. olarak ıslahına,
c- Kalan bakiye 163,16 TL. bedelin 11.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödenmesini ve her iki davalı şirketin ünvanının değiştiğini belirterek yeni ünvanlara göre karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı vekilinin 29.03.2011 tarihli ıslah dilekçesindeki dava açıldıktan sonra ödenen miktara ilişkin taleplerinin hiçbiri değerlendirilmeden, ünvan değişikliği dahi gözetilmeden bilirkişi raporunda hesaplanan bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile 263,16 TL. yıllık ücretli izin alacağına hükmedilmiştir.
Bu nedenlerle;
a- Mahkemece karar başlığında davalı şirketlerin yeni ünvanlarının yazılmamasının infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi,
b- Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının dava açıldıktan sonra ödenen miktarların kararda gösterilmemesi ve bu miktarlar açısından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının dava açıldıktan sonra ödenen miktarları açısından hakediş tarihinden ödeme tarihlerine kadar işlemiş faiz talebinin değerlendirilmemesi,
c- Dava açıldıktan sonra ödenen miktarların vekalet ücreti ve masraf tayininde dikkate alınmaması,
2- Hükmedilen miktarların net mi, brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi, hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.