YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5675
KARAR NO : 2014/10425
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
MAHKEMESİ : KAYSERİ 3. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2012
NUMARASI : 2010/405-2012/7
DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde tütün ürünleri satışı yaptığını, çalıştığı süre boyunca aylık 850 TL maaş + 460 TL aylık prim olmak üzere toplam 1310 TL aldığını, ancak davalı tarafça ücretinin asgari ücret gösterildiğini, günlük en az 12 saat çalıştığını, dini bayramların ilk günü hariç diğer günleri ve hafta tatillerinde sürekli çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2000 TL fazla mesai alacağı, 100 TL genel tatil alacağı, 100 TL hafta tatili alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı konumunda çalışan işçilere ödenen prim uygulamasının fazla mesai alacağı ve genel tatil alacağına sayıldığını, ücret bordrolarında prim ödenmeyen aylarda yaptığı fazla çalışmaları var ise karşılığının gösterildiğini, hem prim ödemesi hemde fazla çalışma ücreti ödemesinin bir arada yapılmadığını, bordroda gösterilen ücreti aldığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma ve genel tatil ücreti çalışmalarının karşılığının davalı tarafından ödendiğine ilişkin her hangi bir yazılı belge sunulmaması nedeniyle davacının fazla mesai, genel tatil alacakları hüküm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.
Somut olayda davacı ve davalının beyanları ve dosya kapsamı itibariyle davalı işyerinde satış temsilcisi olan davacının maaş + prim usulü çalıştığı açıktır.
Mahkemece davacının haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır.
Davalı, davacının kural olarak fazla çalışma yapmadığını, fazla çalışma yapmışsa bunun imzalı bordrolar mukabilinde ödendiğini savunmuştur.
Dosya içeriğinde mevcut imzalı hesap pusulalarının bir kısmında fazla çalışma ücreti tahakkukları mevcuttur.
Davacı vekili de 27.11.2011 tarihli celsede ; 2009 yılından 2010 Nisan ayına kadar fazla mesailerinin ücret bordrolarında gösterildiğini beyan etmiştir. Davacı aynı değerde delillerle daha fazla çalışma yaptığını ispat edememiştir. Davacı taraf bordrolardaki imzalara karşı itiraz ileri sürmemiş olmakla fazla çalışma ücreti ödemesi bulunan aylar bakımından gerekli ödemelerin yapıldığı kabul edilerek hesaplamada bu ayların dışlanması suretiyle alacak miktarının belirlenmesi gerekirken mahkemece ücret bordrolarının dikkate alınmaması hatalıdır.
3- Davacı maaş + prim usulü çalışmakla, işbu çalışma düzeninde, haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı dikkate alınarak, bordro ile fazla mesai ödenen aylar dışında yapılan hesaplama sonucundaki miktarın ödenen prim miktarının altında kalıp kalmadığı, başka bir ifade ile ödenen prim miktarının fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarını karşılayıp karşılamadığı araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin kabulü hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.03.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.