Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/5139 E. 2014/10387 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5139
KARAR NO : 2014/10387
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : SİNOP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 22/12/2011
NUMARASI : 2010/769-2011/858

DAVA :Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 01/07/1986 tarihinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak işe girdiğini ve 2001 yılında kadroya alındığını, 2010 yılı içerisinde davalı kurumdan emekli olduğunu, 1986-2001 yılları arasındaki dönemde izin kullanmadığını ileri sürerek, yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının bulunmadığını, davacının mevsimlik işçi olması nedeniyle yıllık izin talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, sadece 1999 yılındaki 342 günlük çalışması nedeniyle yıllık ücretli izin hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar avukatları temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre, 1999 yılına gelinceye kadar davacının yıllık çalışmaları 330 günün altındadır. Yılın kalan bölümünde işyerinde çalışması olmayan davacı işçi bakımından yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir. Yılın çalışılmayan bölümünde davacı işçi bu hakkını kulanmış olup, Yasakoyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş olmasının temel gerekçesi de çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur. Bu durumda, mevsimlik iş sözleşmesi kapsamında çalışan davacı işçinin 1999 yılına kadar olan çalışmaları için yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir.
Bununla birlikte, davacı işçi 1999 yılında 342 gün çalışmış olmakla sözü edilen yıl bakımından çalışılan süre işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Somut olayda da, davacı işçi 1999 yılında 342 gün çalışmış olmakla, çalışılmayan süre bakımından Anayasal dinlenme hakkını kullanmasına imkan bulunmamaktadır. Bu durumda 1999 yılındaki fiili çalışma süresine göre mevsimlik statüden vazgeçilmiş, taraflar arasında işçinin yıllık izin ücretine hak kazanacak şekilde sürekli çalışmasına dair bir sisteme geçilmiş olur. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır(Yargıtay 9.HD. 23.10.2009 gün, 2008/ 5773 E, 2009/ 28807 K.; Yargıtay 9.HD. 16.3.2007 gün, 2007/ 5978 E, 2007/ 6827 K).
Yapılan bu açıklamalara göre davacının çalışmasının 11 ayın üzerine çıktığı 1999 yılı ve sonrası yani 1999 ve 2000 yılı için işyerinde fiilen çalışılan sürelere göre hesaplanacak olan izin ücretinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Ayrıca davacının sendika üyesi olduğu ve işyerinde uygulanan TİSlerden yararlandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplu iş sözleşmelerinin dikkate alındığı belirtilmekle birlikte mahkemece hüküm kurulacak dönemlere ait TİSlerin getirtilerek incelendikten sonra karar verilmesi gerektiği de gözden uzak tutulmamalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.