Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/489 E. 2014/6350 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/489
KARAR NO : 2014/6350
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : ANTALYA 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2011
NUMARASI : 2002/577-2011/317

DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, eşiyle birlikte davalıya ait işyerinde çalışırken iş akdinin sonlandırılması sebebiyle müstahak oldukları kıdem tazminatlarına karşılık verilen bononun karşılığının ödenmemesi sebebiyle başlattığı takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra-inkâr tazminatının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, eşi Fadime İncedal ile birlikte davalının işyerinde 1990 tarihinden itibaren işçi olarak çalıştığını, her ikisinin 1999 yılı Eylül ayında işten çıkartıldıklarını, kıdem tazminatı karşılığı olarak davalı işverenin vade ve tanzim tarihi olmayan 10.000.000 DM tutarında bir bono verdiğini, ancak bu ödemenin yapılmaması üzerine söz konusu belgeye dayanarak Antalya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2000/62 sayılı dosyası ile takibe başlamalarını müteakiben davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamını talep etmiştir.
Mahkemece davalının işyerini terk ettiği savını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davacı ve eşinin kıdem tazminatı karşılığı verdiği bononun kıdem tazminatı miktarı kadar geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Takibe dayanak belgenin vade ve düzenlenme tarihinin olmaması hasebiyle kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı taraf, söz konusu belgenin kendisi ve eşi ile davalı arasındaki iş ilişkisinin sona ermesi nedeni ile kıdem tazminatına karşılık verildiği iddiası ile temel ilişkiye dayanarak işbu davayı ikâme etmiştir. Takip dayanağı belge, yazılı delil başlangıcı niteliğini haiz olması sebebi ile davacının tanık deliline dayanarak temel ilişkiyi ispatlaması mümkündür. Davacı dosya kapsamına göre, bilhassa tanık beyanları ile bu iddiasını doğrulamıştır. Nitekim bu olgu Mahkemenin de kabulündedir.
Ancak, somut olayda Mahkemece davacı ve eşinin kıdem tazminatı açısından takibin devamına karar verilmiş ise de; hukuk sistemimizde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklere hasren getirilen istisnai haller haricinde eşlerin birbirinden bağımsız olarak hukukî işlemleri yapacağı kabul edilmiş olup, bu bağlamda davacının eşi adına kıdem tazminatı talep etme, icra takibi yapma ve buna bağlı olarak itirazın iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle, Mahkemece takibin sadece davacının kıdem tazminatı açısından devamına karar verilmesi gerekirken bu hususlar değerlendirilmeden ve aksi yönde gerekçe konulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre, kıymetli evrak vasfı bulunmayan bir evrakın gerekçede bono olarak ifade edilmesi de hukuken isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.