Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/3992 E. 2014/10211 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3992
KARAR NO : 2014/10211
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2010/523-2011/638

DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, 1.000 TL fazla mesai alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının işe giriş tarihinin 30.04.2004 olduğunu, 25.06.2010 tarihine kadar çalıştığını, zamanaşımı savunmalarının bulunduğunu, davacının iş akdinin haksız eylemi sonucu feshedildiğini, üretim yoğunluğunun Avrupa’nın tatile girmesi ve siparişlerin düşmesi nedeniyle Eylül, Ekim ve Hazirana kadar olan süreci kapsadığını, her gün 12 saat çalışma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, her gün 12 saat çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının müvekkilini ibra ettiğini savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Davanın kısmen kabulü ile % 30 taktiri indirim yapılarak 5.252,35 TL fazla mesai alacağının tahsiline karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla mesai hesaplaması yapılırken davacıya ait şahsi sicil dosyasında bulunan ücretli, ücretsiz izin ve raporlu günlerin dışlanmadığı izlenimi edinilmektedir.
Mahkemece bu sürelerin dışlanıp dışlanmadığı konusunda denetime elverişli ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması hatalıdır.
3-Davacı vekilinin 15.07.2011 havale tarihli ıslah dilekçesinde takdiri indirim oranı 1/3 olarak gösterilmesi karşısında, bu oranın davacıyı bağladığı gözetilerek 1/3 indirim uygulanması yerine, % 30 oranında takdiri indirim uygulanması hatalıdır.
4-Hükmedilen miktarların net mi, brüt mü olduğunun hükümde gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.