Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/39846 E. 2014/29816 K. 15.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/39846
KARAR NO : 2014/29816
KARAR TARİHİ : 15.10.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 16. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2011/888-2012/520
DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, işe iade davası sonrası işe başlatılmadığını ileri sürerek, 4 aylık boşta geçen süre ücret alacağı, 4 aylık işe başlatmama tazminatı ve icra inkar tazminatının ödenmesine yönelik yaptığı icra takibine ilişkin itirazın iptalini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının işe başlatılma talebinin kabul edildiğini davacının işe başlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili 02.10.2010 tarihinde geçerli olduğunu bildirdiği ücret üzerinden 4 aylık boşta geçen sure ücreti karşılığı, aylık ücret miktarı belirtilmeden net 3800 TL ve 4 aylık işe başlatmama tazminatı karşılığı net 5308 TL icra takibi yapmış, davalı şirket vekili müvekkilinin işe başlatmama tazminatına yönelik itirazı üzerine takip durmuştur.
Davacı vekili ücret miktarını belirtmeden itiraza uğrayan 5.308 TL ye yönelik olarak itirazın iptali davası açmış mahkemece dosya “davacının iddiası, davalının savunması doğrultusunda rapor hazırlanmak üzere” bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi hukuki mütalada bulunmuştur. Mahkemenin bilirkişi görevlendirmeye ilişkin ara kararı HMK 273.maddeye aykırıdır. HMK’ nın 273.maddesinde bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin ara kararda nelerin belirtilmesi gerektiği aşağıdaki şekilde açıklanmıştır.
(1) Mahkeme, tarafların da görüşünü almak suretiyle bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında, aşağıda belirtilen hususlara yer vermek zorundadır:
  a) İnceleme konusunun bütün sınırlarıyla ve açıkça belirlenmesi.
  b) Bilirkişinin cevaplaması gereken sorular.
  c) Raporun verilme süresi.
  (2) Bilirkişiye, görevlendirme yazısının ekinde, inceleyeceği şeyler, dizi pusulasına bağlı olarak ve gerekiyorsa mühürlü bir biçimde teslim edilir; ayrıca bu husus tutanakta gösterilir.
Öncelikle bilirkişiye verilen görev net bir şekilde belirtilmemiştir. Ayrıca mahkemee davacının ücretinin ne kadar olduğu ve takibin devamına karar verilen miktarın nasıl bulunduğu açıklanmamıştır.
İcra takibine konu her iki alacak kalemi de 4 aylık ücret karşılığı olarak belirtilmiş ancak farklı rakamlara ulaşılmıştır. Ilk bakışta 4 aylık boşta geçen ücret karşılığının net 3.800 TL olarak belirtilmesine rağmen yine 4 aylık ücret karşılığı olan işe başlatmama tazminatının neden 5.308 TL olarak belirtildiği anlaşılamadığı gibi bunun nedeni gerekçeli kararda da açıklanmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının 02.12.2010 tarihi itibariyle ücretinin ne kadar olduğu açıklatılıp tespit edilerek 4 aylık net işe başlatmama tazminatını belirlemektir. Yukarıda açıklanan gerekçeyle eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Hakkın özünü oluşturan işe başlatma/başlatmama olgusu taraflar arasında tartışmalı olduğundan işe başlatmama tazminatının likit olmadığı ortadadır. Bu nedenle icra tazminatına hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.