Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/39188 E. 2014/27637 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/39188
KARAR NO : 2014/27637
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : EDİRNE İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2011/715-2012/543

DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalı T.C. M.. B.. avukatlarınca istenilmesi ve T.C. M.. B.. avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.09.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan T.C. M.. B.. adına Avukat ile karşı taraf adına Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, davalı belediye başkanlığı emrinde 14.02.1991 tarihinde çalışmaya başladığını, 10.11.2011 tarihinde 6111 sayılı Yasanın 166. maddesi gereğince ihtiyaç fazlası olduğundan söz edilerek, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevlendirildiğini, davacının da yasal hakkını kullanarak atamayı kabul etmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatının davalı belediye başkanlığından alınarak kendilerine verilmesini istemiştir.
Davacı işçi birleştirme talepli açtığı davada husumeti T.C. M.. B..na yönelterek aynı taleplerde bulunmuştur. Mahkemece birleştirme kararı verilerek yargılama yapılmıştır.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı belediye vekili, 6111 sayılı Yasa gereğince davacının iş akdinin gönderilen kuruma gitmeyerek kendisi tarafından feshedildiğini, belediyeye husumetin yöneltilemeyeceğini, alacakları var ise, bunun yeni kurumu olan Milli Eğitim Müdürlüğünden istemesi gerektiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Bakanlık ise,davacının hiç göreve başlamadığını ve kendi işçileri olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün yayınladığı 07.03.2012 tarihli genelgede, 6111 sayılı Kanunun uygulamasından doğan iş sözleşmelerinin feshi işlemlerinin yeni kurumlar tarafından yapılacağının uygun olacağı ve ödemelerin yeni kurum tarafından yapılacağı açıklanmış olmakla ihbar ve kıdem tazminatlarından atama yapılan kurum olan T.C. M.. B..nı sorumlu tutmuştur. Davalı belediye yönünden husumet yokluğu nedeniyle dava reddedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı yasal süresi içinde davacı vekili ve davalı bakanlık vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı Bakanlığın temyizine gelince:
Davacı işçinin davalılardan E.. B..nda çalışırken, 6111. Sayılı Yasanın 166. maddesi kapsamında diğer davalı Bakanlık birimlerine atandığı tartışmasızdır. Davacı işçi, yapılan atamayı kabul etmediğini bildirmiş ve her iki kuruma verdiği ayrı ayrı dilekçelerle yasal tazminatlarını talep etmiştir. Her iki davalı tazminatların diğer kurum tarafından ödeneceği gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatlarını ödememişlerdir.
6111 sayılı Yasanın 166. Maddesinin 5. fıkrasında, “Ataması tekemmül ettirilen işçiler, çalıştıkları kurumlarınca atama emirlerinin tebliğini izleyen günden itibaren beş iş günü içinde yeni görevlerine başlamak zorundadırlar. Bu süre içinde yeni kurumunda işe başlamayan işçilerin atamaları iptal edilerek 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesine göre iş sözleşmeleri sona erdirilir” şeklinde kurala yer verilmiştir. Davacı işçi de atama yazısını tebliğ aldıktan sonra, yeni kurumda göreve başlamamış ve yasal süresi içinde verdiği dilekçe ile atama işlemini kabul etmediğini, yasa gereği işverence İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca fesih sebebiyle ihbar ve kıdem tazminatlarını talep ettiğini bildirmiştir. Davacının bu talebi üzerine atama işleminin iptal edildiği de dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu aşamadan sonra davacının ilgili yasa gereği ihbar ve kıdem tazminatına hak kazandığı tartışmasızdır. Ancak ödemenin işçiyi çalıştıran işveren ya da yeni atandığı ancak hiç çalışmasının olmadığı kurumdan hangisi tarafından yapılacağı uyuşmazlık konusudur.
Dosya içinde bulunan ve mahkemece hükme esas alınan T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 07.03.2012 tarihli yazısında, yeni kuruma atama işlemleri tekemmül ettirilen işçilerin bu tarihten sonra iş sözleşmelerinin feshine tazminatların yeni kurum tarafından ödenmesi gerektiği açıklanmıştır. Ancak sözü edilen yazıda atama işleminin tekemmül etmesinden söz edilmiş, atama işleminin iptali açıklanmamıştır.
Somut olayda davacının atamayı kabul etmemesi üzerine atama işlemi iptal edilmiştir. Atama işleminin iptali, işçinin hukuken eski pozisyonuna geri dönmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı ödemesinin davalı işveren belediye tarafından yapılması gerekir. İşçinin çalışmasının olmadığı ve hukuken işveren sıfatın kazanmamış olan davalı bakanlığın ihbar ve kıdem tazminatından sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı T.C. M.. B.. yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.