YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/39061
KARAR NO : 2014/30868
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2010/1113-2012/788
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm davalılardan H.. Lojistik Kargo Hizmetleri ve Tic. A.Ş. Avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:r
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Müvekkilinin davalı T.. Tarım San. ve Tic. A.Ş. Şanlıurfa deposunda H.. Lojistik Kargo Hiz. ve Tic. A.Ş. nın yürüttüğü depo yönetim hizmetlerinde 1987 yılından itibaren parça başı ücretle çalışmaya başlayan ve hiçbir haklı neden gösterilmeden işten çıkartıldığı 27.01.2010 tarihine kadar çalışan müvekkiline kıdem tazminatı ve alacaklarının ödenmediğini, çalıştığı süre içerisinde İş Yasasında öngörülen sürenin üzerinde çalıştığını, ayrıca sezon boyunca günlük 10 saatten az olmamak şartıyla Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller dahil çalıştığını, dini bayramların 1. ve 2. günleri tatil yapabildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı T.. Tarım San. ve Tic. A.Ş. vekili; davacının çalıştığını iddia ettiği depolardaki tahmil ve tahliye işlerinin yapılması ve depoların yönetimi hizmetlerinin bugüne kadar sadece diğer davalı tarafından değil 2007 ve 2009 yılları arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca değişik şirketler tarafından yerine getirildiğini, müvekkili şirketle diğer davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca ifa edilecek işlerin gerekli sayıda ve yeterlilikte personel istihdamının diğer şirket tarafından sağlanacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle ilgili depolarda kimlerin hizmet verdiğinin müvekkili şirketçe bilinemeyeceğini, ayrıca alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı H.. Lojistik Kargo Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. vekili; davacının müvekkili şirkette iş ilişkisi içinde hiçbir çalışmasının olmadığını, bu nedenle dava konusu edilen alacaklarının bulunmadığını, müvekkili şirkette iddia gibi sezonluk ya da mevsimlik iş şeklinde tanımlanan çalışma şekli bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirkette normal çalışmanın üzerinde fazla çalışma yapılabilecek yoğunlukta iş bulunmadığı gibi, hafta tatili ile ulusal bayram-genel tatil günlerinde çalışılmasının fiilen mümkün olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı H.. Lojistik şirketi vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, SSK kaydı olmayan davacının davalı işveren nezdinde 17 yıl 3 ay 27 gün çalıştığını kabul eden bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuşsa da, mahkemenin gerekçeli kararda sadece bilirkişi raporuna atıfla yetindiği, davacının çalışmasının ve diğer alacaklarına ilişkin kabulünün hiçbir gerekçesinin açıklanmadığı anlaşılmakla, kabule ilişkin gerekçe içermeyen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.