Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/39024 E. 2014/30838 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/39024
KARAR NO : 2014/30838
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 04/05/2012
NUMARASI : 2010/127-2012/452

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram-genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin İş Yasası’nın 25/II-g bendi kapsamında işe mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığı için feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram-genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmış, kötüniyet tazminatının ise reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanıp-kısıtlanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 15.02.2012 tarihli celse için davalı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu ve yerel Mahkemenin (5) nolu ara kararı ile mazereti kabul ettiği, (4) nolu ara kararı ile de davacının gider avansını yatırdığı takdirde raporun davalı vekiline tebliğine karar vermesine karşın gider avansının davacı vekilince yatırılmadığı, davalı vekilinin ise başka bir Mahkeme aracılığı ile gönderdiği 22.03.2012 havale tarihli dilekçesinde bilirkişi raporunun tebliği için gerekli posta pulunu da ekleyerek raporun kendilerine tebliğini istediği, bu dilekçenin asıl Mahkemeye 05.04.2012 tarihinde ulaşmasına karşın raporun hükümden sonraki bir tarih olan 11.05.2012’de davalı vekiline tebliğ edildiği, bu durumda rapora karşı itiraz imkanı tanınmadan hüküm tesis edilmekle savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmakla, hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı, sair yönleri incelenmeksizin, BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.