Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/38773 E. 2014/30818 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/38773
KARAR NO : 2014/30818
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2010/280-2012/606

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı, davalı işyerinde uluslararası tır şoförü olarak aylık asgari ücrete ilave olarak sefer başına 250 Euro ücret ile çalışırken sefer sayısının bire düşürülmesi ile kazancının azaldığı ve bu sebeple iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş, davalı Şirket ise davacının asgari ücrete ilave olarak sefer primi ile çalışma iddiasının asılsız olduğunu ve iş akdinin istifa ile sona erdiğini savunmuştur.
Mahkemece, uluslararası tır şoförü olarak çalışan davacının sefere gönderilmemesinin ücretin düşmesine sebebiyet vereceğinden, feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden; davacının 08.05.2003 tarihinden iş akdinin fesih tarihi olarak kabul edilen 27.04.2004 tarihleri arasındaki yurtdışına giriş ve çıkış kayıtlarının bulunduğu görülmüştür. Davacı tanıkları da iş akdinin feshi konusunda çelişkili beyanda bulunmuşlardır.
Bu durumda, davacının sefer sayısının düşürülüp düşürülmediğine ilişkin isabetli bir tespitin yapılması için son bir yıl ve daha önceki yıllara ilişkin sefer sayılarının araştırılıp sonucuna göre bir değerlendirmeye tabi tutulması gereklidir.
Öte yandan, dosyaya ibraz edilen istifa dilekçesi hakkında davacının irade fesadına ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi, imza inkârı da olmamıştır. Ayrıca bu konuda davacı tanıkları da bir beyanda bulunmamış, davalı tanığı ise savunmayı doğrulamıştır.
Bu durumda, Mahkemece istifa dilekçesi davacıya gösterilerek beyanın alınıp sonucuna göre değerlendirilmesi, bilahare gerekirse önceki yıllara ilişkin yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarının celbi ile bir karşılaştırma yapılarak davacının haklı fesih iddiası tereddüde mahal verilmeksizin açıklığa kavuşturulmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yukarıda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.