Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/3866 E. 2013/35224 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3866
KARAR NO : 2013/35224
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, ücret fark alacağı, sosyal yardım alacağı, ilave tediye alacağı, sendikal tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 31/12/2007 tarihine kadar davalı … Belediye Encümeni kararı ile 04/04/2008 tarihinden itibaren ise toplu iş sözleşmesi ile ücretinin belirlendiğini, ancak ücretlerinin iş sözleşmesine ve toplu iş sözleşmesine uygun ödenmediğini, 24/12/2007 tarihinde Hizmet İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunan davacının bu başvurusunun sendika yönetim kurulunun 29 Ocak 2008 tarihli kararı ile kabul edildiğini, üyeliğinin davalı …‘ye 06/02/2008 tarihinde bildirildiğini, davacı ve arkadaşlarının sendikaya üye olmaları nedeni ile farklı muameleye tabii tutulduklarını, ücretlerinin arttırılmadığını ve sabit tutulduğunu, diğer iki işçinin ücretlerinin ise sendikaya üye olmamaları nedeni ile encümen kararı ile arttırıldığını, iş verenin bu tutumunun 2821 sayılı yasanın 31.maddesi ile ve 4857 sayılı yasanın 5.maddesi ile bağdaşmadığını, davalı … ile sendika arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 02/12/2008 gün ve 2008/178 esas 2008/102 karar sayılı kararı ile 04/04/2008-03/04/2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin imzalandığını, ancak TİS’in yürürlüğe girdiği tarihten itibaren davacının ücretlerinin sosyal yardımlarının ve TİS’ten kaynaklanan fark alacaklarının TİS’e uygun olarak ödenmediğini, davacının davalı iş veren yanında çalıştığı süre içerisinde 6772 sayılı kanun gereğince hak kazandığı ilave tediyelerinin de iş verence ödenmediğini ileri sürerek e tüm çalışma dönemi için davacının yevmiyelerinin iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi düzenlemeleri esas alınmak sureti ile belirlenmesini, tespit edilen yevmiyelerin esas alınmak sureti ile toplu iş sözleşmesinden doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken sosyal yardımlar dahil ücret ve fark ücret alacağı, toplu iş sözleşmesinden doğan sosyal yardımlar, 6772 yasadan kaynaklanan ilave tediye, sendikal tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Birleşen dava ile de; iş sözleşmesinden doğan ücret ve ücret farkı, iş sözleşmelerinden doğan ikramiye ve sosyal yardımlar, toplu iş sözleşmesinden doğan sosyal yardımlar, ilave tediye ve sendikal tazminat isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, bütün işçilerin ücret belirlemelerinin işe girdikleri tarihten 2008 yılına kadar Belediye Başkanı ve vekili ile işçiler arasında yapılan hizmet akitleri ile yapıldığını, ayrıca encümen kararı alınmadığını, sadece 2008 yılı ocak ayında …ve…isimli personelin ücretlerinin encümen kararı ile belirlendiğini, işçilere bir kısım alacaklarının ödenmediğini, bir kısım alacakların ise Belediye işçilerinden …, …, … ve …’ın sendika üyesi oldukları, …ve Yaşar Bayram’ın sendikaya üye olmadıkları, işçilerin tamamının vasıfsız işçi olarak işe alındığını, daha sonra görev taksimi yapıldığını, ücretlerin belirlenmesinde bugüne kadar genel bir kriter belirlenmediğini,…ve …hariç diğer işçilerin sendikaya üye olmaları nedeni ile ücretlerinin arttırılmadığı, Yüksek Hakem Kurulu Genel Sekreterliğinin 18/12/2008 tarihli yazıları ile gönderilen TİS’in belediyeye 25/12/2008 tarihinde ulaştığı, bu zamana kadar geçen sürede işçilerin ücret farkları, sosyal yardım alacakları tahakkuklarının yapıldığı fakat ödenmediği, yazının belediyeye ulaştığı zamandan sonra giyim yardımı, her ay yakacak yardımı, yemek yardımının ödendiği, 2008 yılı içerisinde aile ve çocuk yardımının sürekli ödendiği belirtilmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 24/12/2007 tarihinde Hizmet İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunduğu, üyeliğinin sendika yönetim kurulunun 29/01/2008 tarihli 1016 sayılı kararı ile kabul edildiği, sendikaya üye olduğunu 06/02/2008 tarihli yazı ile belediyeye bildirildiği, Hizmet İş Sendikasının yetki alması üzerine başlatılan toplu iş görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Yüksek Hakem Kurulunun 02/12/2008 tarihli 2008/178 esas 2008/102 karar sayılı kararı ile 04/04/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2 yıllık toplu iş sözleşmesinin yapıldığı, sendikaya başvuruda bulunan ve üyeliği kabul edilen işçilerin aralık 2007 tarihinden sonra ücret bordrolarının incelenmesinde sendika üyesi işçiler ile üye olmayan işçilerin yevmiyelerinin ocak 2008 ayından itibaren düşürüldüğü, bu dönemde ayrıca işçilere aile ve çocuk yardımı adı altında ödemelerde bulunulduğu, bu ödemelerin işçilerin medeni durumları dikkate alınarak yapıldığı, sendikalı ve sendikasız işçiler bakımından farklılık gösterilmediği, sendikaya üye olmayan işçilerin ücretlerinin arttırıldığı, aralık 2007 ayı ücret miktarı bakımından davacı …’ın emsali …olup her ikisinin günlük yevmiyesinin bu tarih itibari ile 39,20 TL olduğu, davacı …’ın emsali …’in nisan 2008 tarihi itibari ile yevmiyesi 40 TL olduğundan dolayı davacının toplu iş sözleşmesi gereğince alması gereken zammın bu ücret üzerinden hesaplanmasının gerektiği, davacının bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere toplu iş sözleşmesinden doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken sosyal yardımlar dahil ücret ve ücret farklarının 5.461,93 TL olduğu, toplu iş sözleşmesinden doğan sosyal yardım alacaklarının miktarının 1.045,83 TL olduğu, 6772 sayılı kanun gereğince ödenmesi gereken ilave tediye alacağının 2.588,10 TL olduğu, 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 31.maddesinde sendikal nedenlerle farlı işlem yapılmasının yasaklandığı, 4857 sayılı yasanın 5.maddesinin ise sendikal nedenler haricinde olmak üzere maddede sayılan nedenlerle işverenin eşit işlem yapma borcuna aykırı davranmayacağının düzenlendiği, davacının sendikaya üye olduğu 03/01/2008 tarihi itibari ile davacının ücretinde artış yapılmadığı gibi fiilen günlük 39,23 TL olan ücretinin 26 TL ye düşürüldüğü, dava konusu olayda sendika üyesi olan ve olmayan işçiler arasında ücret miktarı bakımından farklı işlem yapıldığının açık olduğu, bu nedenle 16.178,40 TL sendikal tazminatın ödenmesinin gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşverence davacının sendikaya üye olması sebebiyle sendika üyesi olmayan işçilere göre sendikal nedenle ücret, ikramiye, sosyal yardımların ödenmesi hususlarında ayrımcılık yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin beşinci fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur.
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.
4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden 24/12/2007 tarihinde Hizmet İş Sendikasına üyelik başvurusunda bulunan davacının bu başvurusunun sendika yönetim kurulunun 29 Ocak 2008 tarihli kararı ile kabul edildiği ve üyeliğinin 06.02.2008 tarihinde davalı … Başkanlığına bildirildiği anlaşılmaktadır.
Belediye Encümeninin 03.01.2008 tarihli kararı ile işçilerden bazılarının sendikaya üye olduklarının öğrenildiği ancak resmi evrakın ellerine henüz geçmediği belirtilerek, üyelikleri resmiyet kazandığında sendikayla TİS imzalanacağından şimdilik sendikaya üye olan işçilerle ücret sözleşmesi yapılmaması, bu işçilere eski ücretlerinin ödenmesi, sendikaya üye olmayan Nehir ve Yaşar’la iş sözleşmesi imzalanması, …‘e günlük 40 TL Yaşar Bayram’a 35 TL ücret verilmesi kararlaştırılmıştır.
Dosya içeriğine , 03.01.2008 tarihli encümen kararına ve tanık anlatımlarına göre davacıya toplu iş sözleşmesi ile verilecek zamlar düşünülerek ayrıca zam verilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle sendika üyesi olmayan işçiler arasında sırf sendikal sebeple ESAS NO : 2012/3866 ayrım yapıldığının söylenemeyeceği ve sendikal tazminatın koşulları oluşmadığı anlaşıldığından davacının bu yöndeki talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.