YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/38602
KARAR NO : 2014/31742
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : TEFENNİ ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2012
NUMARASI : 2011/73-2012/68
DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ettiğini ve bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacının istifa dilekçesini baskı altında verdiği ve bu nedenle bu dilekçeye itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının geçici işçi olarak çalıştığı 06/05/2004-14/11/2007 tarihleri arasını kapsayan hizmet süresi için kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı 06/05/2004-14/11/2007 tarihleri arasında davalı belediyede geçici işçi olarak çalıştığını, 14/11/2007 tarihinde sözleşmeli personel kadrosuna geçirildiğini, 12/03/2010 tarihinde işten ayrıldığını, sözleşmeli işçi olarak çalıştığı 06/05/2004-14/11/2007 tarihleri arasındaki hizmet süresine ait kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi için davalı belediyeye başvurduğunu, bu başvuru üzerine davalı belediyenin 20/10/2010 tarihli yazısı ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kendisine bildirdiğini ve belediyenin kıdem ve ihbar tazminatı bordrosu (pusulası) hazırladığını, belediyenin bahsi geçen yazısı ile ekindeki kıdem ve ihbar tazminatı bordrolarını dayanak göstererek, belediye aleyhinde icra takibi başlattığını ancak davalı belediyenin icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur.
Davalı, davacının istifa ettiğini ve bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı işçinin 06/05/2004-14/11/2007 tarihleri arasında davalı belediyede geçici işçi olarak çalıştığı, 14/11/2007 tarihinde sözleşmeli personel kadrosuna geçirildiği, 12/03/2010 tarihli dilekçe ile istifa ettiği ve iş akdinin bu şekilde (davacının istifası suretiyle) sonlandığı açıkça anlaşılmıştır. Davacı, istifa dilekçesinin hile, tehdit (cebir,şiddet) veya ikrah (korkutma) suretiyle kendisinden alındığını, işverenin baskısı altında bu istifa dilekçesini imzaladığını ispat edememiştir.
İstifa etmek suretiyle iş akdini sonlandırdığı için davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanması mümkün değildir.
Davacının icra takibine dayanak yaptığı, davalı belediye tarafından tanzim olunan 20/10/2010 tarihli yazı ve ekindeki kıdem tazminatı bordrosunun (pusulasının) davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı anlamına gelmeyeceği açıktır. Kaldı ki, bahsi geçen yazıda davacı hakkında görevi nedeniyle başlatılan bir suç soruşturması olduğu, soruşturma ve kovuşturma sonuçlanıncaya kadar davacıya her hangi bir ödeme yapılmayacağı açıkça belirtilmiştir.
Bu tespitler kapsamında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı hususlar gözetilmeden davacının istifa dilekçesini işverenin baskısı altında imzaladığı ve bu nedenle bu istifa dilekçesine değer verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.