Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/36341 E. 2014/31297 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/36341
KARAR NO : 2014/31297
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2012
NUMARASI : 2012/422-2012/613

DAVA :Davacı vekili, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin konusunda kabulüne, fazla mesai ve hafta tatil alacakları yönünden atiye bırakılması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette yönetici pozisyonunda çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, kullanmadığı izinleri bulunduğunu, tazminat ve alacakları için icra takibi yaptığını, davalının haksız itiraz ettiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile şirket arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacı ile diğer şirket ortakları arasında yapılmış protokolde davacının davalı şirkette, borçlu olduğunun, yine protokolde davacının davalı şirketten herhangi bir hak ve alacağının olmadığının açıkça beyan edildiğini, davacının davalı şirketin alacaklı olduğu ve icra işlemleri başlattığını, şirketlerin yetkilisi olduğunu, davalı şirketin ilgili alacaklarını ve davalının yetkili bulunduğu şirketlerden talep etmesi üzerine davacının bu haksız davayı açtığını, dava eski şirketin ortağı olması nedeniyle şirkette doğru dürüst çalışmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Verilen ilk kararın 6100 sayılı HMK.’un 297 ve 321. Maddelerine uygun hüküm içermemesi gerekçesi ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda, mahkemece fazla mesai ücreti ve hafta sonu ücreti yönünden dava atiye terk edildiğinden bu konuda karar vermeye yer olmadığına, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden bilirkişi raporuna göre kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Yine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Yasanın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda bozmaya uyulmasına rağmen, kararda tarafların iddia ve savunmalarının özetine, maddi olgulara, hukuki nitelendirme yapılamayarak taraflar arasında iş veya ortaklık ilişkisi olup olmadığı tartışmasına, delillere, uygulanacak hukuk kurallarına ve hükme hangi somut delillerle ulaşıldığına yer verilmemiştir. Karar gerekçesizdir. Salt bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre siar temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.