Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/34792 E. 2014/31880 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/34792
KARAR NO : 2014/31880
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2012/123-2012/1069

DAVA :Davacı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen aylara ait ücret ve sosyal haklar ile fark kıdem tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davalı vekili; davacının davalı şirkette 15.12.2005-12.12.2007 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin performans sistemine göre kendisinden beklenen performansın altında olması, yapılan işlerle ilgili düzeltmeler, hatalar ve beklentiler davacıya belirtildiği halde bu performansı sergileyememesi nedeniyle feshedildiğini, İstanbul 1. İş Mahkemesinin konuyla ilgili verdiği işe iade kararının yeterli inceleme yapılmadan verildiğini, davacının yasal süresi içinde müracaat etmediğinden işe iade talebinin değerlendirilmediğini, dava dilekçesindeki ücret beyanını kabul etmediklerini, davacının son ücretinin işe iade davasında ibraz edilen ücret bordrosunda olduğunu, 4 aylık işe başlatmama tazminatının fahiş olduğunu, başlatmama tazminatının 29.12.2011 tarihindeki brüt ücrete göre hesaplanma talebini kabul etmediklerini, 4 aylık ücret ve diğer sosyal haklar bakımından talep edilen miktarın yerinde olmadığını, kıdem tazminatı farkı talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının talep ettiği faiz miktarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafından, davacının işyerinde olay ve huzursuzluk çıkarması, arkadaşlarıyla kavga etmesi ve işi durdurması nedenleri ile iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur.
Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece yazılan kararda dava dilekçesi özetlenmiş, davalının davanın reddini istediği yazılıp yazılı delillerin sunulduğu, tanıkların dinlendiği, dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, davacının davasını ıslah ettiği yazılarak “Tüm bu deliller ve dosya kapsamı göz önüne alındığında” denilerek hüküm kurulmuştur.
Dosyada gerekçeli kararda belirtildiği şekilde tanık dinlenmemiştir. Tarafların iddia ve savunmaları tartışılmamış, davalı vekilinin bilirkişi raporuna ve ıslaha karşı itirazları, özellikle zamanaşımı itirazı değerlendirilmemiştir. Karar gerekçesizdir.
Sonuç olarak, Anayasa ve yasanın anladığı anlamda hiçbir gerekçe taşımayan kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.