Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/34488 E. 2014/27316 K. 19.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/34488
KARAR NO : 2014/27316
KARAR TARİHİ : 19.09.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2012
NUMARASI : 2008/64-2012/323

DAVA :Taraflar arasındaki, bakiye süre ücreti, cezai şart ve fazla çalışma alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2014 Cuma günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ile karşı taraf Asil M.. A.. ile adına Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 9 ay süreli belirli süreli iş sözleşmesi ile müdür olarak çalışmak üzere sözleşme imzaladığını, ancak bu süre dolmadan iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ücret, cezai şart ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini feshetmekte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalı ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda taraflar arasında 03.01.2007-03.09.2007 tarihleri arasında geçerli olmak üzere belirli süreli iş sözleşmesi yapılmıştır. Davacı, davalı işveren bünyesinde İstanbul Hakimevi müdürü olarak 03.01.2007-27.07.2007 tarihleri arasında çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi davalı işverence doğruluk ve bağlılığa uymayan davaranışlar nedeniyle feshedilmiştir.
Dosya içindeki müfettiş raporuna göre davacının Hakimevinde her zaman 5 odayı boş tutarak kendisini ziyarete gelen misafirlerine giriş yaptırmadan ve ücret almadan kullandırdığı, yine eşi ve çocuğu geldiğinde onlarada oda tahsis ederek bedelsiz olarak kullandırdığı sabittir. Yine tesisten yararlanan bazı mensup yakınlarının tek kişilik kayıt açtırdığı halde iki kişi tarafından bu odanın kullanıldığı müfettiş tarafından dinlenen Hakimevinde konaklayan misafir ile ilgili resepsiyon görevlilerinin beyanları sabittir.
Davacının Hakimevinde müdür olarak yapmış olduğu bu eylemeler yukarıda belirtilen doğruluk ve bağlılık kuralına aykırılık teşkil etmektedir. Davacının iş sözleşmesi davalı işverence haklı nedenle feshedilmiştir. Bu durumda davacı bakiye süre ücreti ile iş sözleşmesinin 9. maddesinde kararlaştırılan cezai şart alacağını talep edemez. Mahkemece davacının bakiye ücreti ile cezai şart alacaklarının reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.