Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/34017 E. 2014/28079 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/34017
KARAR NO : 2014/28079
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : SERİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 30/05/2012
NUMARASI : 2010/538-2012/445

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 19.03.2007 tarihinde kat şefi olarak davalıya ait otelde çalışmaya başladığını, iş akdinin, işveren tarafından, 13.05.2010 tarihinde haksız feshedildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 3.000,00-TL kıdem tazminatı, 2.000,00-TL ihbar tazminatı, 500,00-TL fazla mesai alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, 4857 Sayılı Kanun’un 25-2-h maddesi uyarınca iş akdinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işyerinde kat şefi olarak çalıştığı, çalışma süresi içerisinde görevini belirlenen standartlar uygun yapmaması nedeni ile iki kez savunması alınarak ihtar verildiği bu nedenle davacının iş sözleşmesini feshedildiği, işverenin haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine fazla çalışma alacağının kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir.Davalı tarafından Dairemize gönderilen 08.11.2012 tarihli temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt havalesi ve harcın yatırıldığına ilişkin harç tahsil makbuzu bulunmamaktadır. Temyiz süresi içinde temyiz defterine kaydı yapılmayan(HUMK. 434/2) temyiz harç ve gideri yatırılmayan(HUMK. 434/3) davalının temyiz talebinin HUMK. nun 432/4. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE,
2- Davacının temyizine gelince ;
Davalı işveren tarafından 12.5.2010 tarihinde “ 1559 nolu oda okeyini alan kat şefi M.. M.. misafir şikayeti olan yatak örtüsündeki kan lekesiyle ilgili maid A.. D..ı uyararak (elinin kesilerek kanadığını ve kan lekesinin elinden bulaştığını söyle aksi takdirde sen de yanarsın bende) dediği, maid A.. D.. ile yaptığımız görüşmede ise parmağında herhangi bir kesik olmadığı tesbit edilmiştir.” şeklinde bir tutanak düzenlenmiştir.
A.. D.. ise “….M.. ve G.. odanın okeyini aldılar. Sonra yatak örtüsünde kan olduğu söylendi. Ve kat şefleri M.. ve G.. yanıma geldi. “A.., parmağının kesildiğini söyle ”dediler.Gerçekte parmağım kesilmemiştir.” şeklinde bir tutanak düzenlemiştir.
Davalı işveren ise tutanakta geçen olayı fesih gerekçesi yaparak 25.11.2009 ve 23.01.2010 tarihli ihtarlarla birlikte 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-h maddesi uyarınca davacının iş akdini feshetmiştir.
Mahkemece dinlenen davacı tanığı A.. D..; davacının rahatsızlığı nedeniyle rapor aldığını, bu rapordan dolayı, departman müdürü ile aralarında gerginlik çıktığını, davacının işini düzgün yaptığını, ancak, müdürün davacıyı işten çıkarmak için odayı düzgün temizlemediği gerekçesiyle hakkında tutanak tuttuğunu, işten çıkarmasınlar diye baskı altında tutanağı imzaladığını, tutanağın gerçeği yansıtmadığını ifade etmiştir.
Mahkemece dinlenen diğer davacı tanıkları ise; davacının aldığı rapor nedeniyle müdür ile arasının gergin olduğunu, işini düzgün yaptığını, bu rapor olayı nedeniyle işine son verildiğini ifade etmişlerdir.Davalı ise, tanık göstermemiştir.
Gerek feshe dayanak kılınan tutanağı imzalayan ve davacı tanığı olarak dinlenen A.. D..’ın tutanak içeriğinin doğru olmadığını ifade etmesi, davacının diğer tanıklarının da aynı yönde beyanda bulunmaları, gerek davalının olayı doğrulacak tanık dinletmemesi karşısında, feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile isteklerin reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.