Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/32782 E. 2014/27137 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/32782
KARAR NO : 2014/27137
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : KEMER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2009/209-2012/270

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 15/04/2007 tarihinden 24/02/2009 tarihine kadar 1 yıl 10 ay 9 gün garson olarak, net 908,13 TL ücret karşılığı çalıştığını, bu süre boyunca muvafakati alınmaksızın fazla çalıştırıldığını, dini ve milli bayramlarda, genel tatil günlerinde izin kullandırılmadan çalıştırılmaya devam edildiğini, bu çalışmalara ilişkin ücretlerin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işe mazeretsiz olarak arka arkaya 3 günden fazla gelmedikleri için iş akdinin feshedildiğini, bu nedenle feshin haklı nedenle olduğunu, şirkette vardiya sistemi uygulandığını, fazla çalışmanın söz konusu olmadığını, maaş bordrolarının imzalı olduğunu, davacıların ücret alacaklarının banka hesaplarına yatırıldığını, şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları dikkate alınarak günde ortalama 13 saat çalıştığı, 2 saat ara dinlenme verdiğinin kabulü ile 6 günden hafta da 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
Dinlenen davacı tanıkları normal mesai saatlerinin 08-16 veya 16-24 saatleri arasında olduğunu ancak hafta da 3-4 gün 12 saat çalıştıklarını ifade etmişlerdir.Davacı tarafından sunulan bir kısım haftalık çalışma programlarında da çalışma saatleri 10.00-20.00 saatleri arasında gösterilmiştir. Hal böyle olunca bilirkişinin haftanın 6 günü davacının günde 13 saat çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Ayrıca dinlenen tanıklar Marmarıs te turistik bir otel olan davalı işyerinde çalışmanın sezonun yoğun olduğu 6. aydan 10. aya kadar fazla mesai yaptıklarını ve normal 8 saatlik çalışmanın haftanın 3-4 günü 12 saate kadar çıktığını ifade etmişlerdir. Mahkemece tanık beyanları ve haftalık çalışma programları yukarıda belirtilen saptamalara göre yeniden değerlendirilerek sezon dışında ve sezon da olmak üzere çalışma saatlerini belirleyerek fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır.
3.Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
Somut olayda fazla çalışma ücreti davacının fesih tarihindeki son ücreti üzerinden tüm çalışma süresi için hesaplanmıştır.Yukarıda ilke kararımızda da belirtildiği gibi çalıştığı dönemler itibariyle aldığı ücrete göre fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır.Yazılı şekilde hesaplama yapılması hatalıdır.
F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.