Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/32596 E. 2014/22375 K. 30.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/32596
KARAR NO : 2014/22375
KARAR TARİHİ : 30.06.2014

MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/07/2012
NUMARASI : 2009/448-2012/289

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi gerekçesiyle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mazeretsiz devamsızlık yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- İş sözleşmesi devam ederken kullanılması gereken ve iş sözleşmesinin feshi ile alacak niteliği kazanan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresinin fesih tarihinden başlatılması gerekir (HGK. 05.07.2000 gün ve 2000/9-1079 E, 2000/1103 K). İlk derece mahkemesince davacının yıllık izin ücreti talebi dava ve ıslah süresinde zamanaşımına uğramamasına karşın kısmen zamanaşımına uğradığının kabulü hatalı ise de bu husus davacı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, davacı kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret istemleri hüküm altına alınmıştır. Yerel Mahkemece taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itiazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.06.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.