Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/29729 E. 2014/23881 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/29729
KARAR NO : 2014/23881
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ : KIRIKKALE 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2011/118-2012/531

DAVA :Davacı vekili, davacının ödenmeyen ücretlerin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı K.. Belediyesine ait K.. Şehirlerarası Otobüs Terminalinde güvenlik hizmetlerini ihale ile alan diğer davalı şirkette çalıştığını, Teknik Şartnameye göre davacının ücretlerinin banka hesabına yatırılmasının gerektiğini, davacının 2009 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2010 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait ücretin tamamen ve veya eksik yatırıldığını, banka kayıtlarından anlaşılacağını belirterek, ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacıya ücretlerinin bordrolar ile ödendiğini, davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, davacıya iş akdinin fesih tehdidi ile bordro imzalatılmasının sözkonusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalı belediye vekili ise davalı kurumun ihale makamı olduğunu, davacının ihale öncesinde Belediyede çalışan bir işçi olmadığını, işçilerin işe alınmasında, işçilere verilecek ücretin, iş saatleri, çalışma koşulları, iş akitlerinin feshi konularında tek yetkilinin diğer davalı şirket olduğunu, hakların ödendiğini belirtmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Davacı ile davalı arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin 11.maddesinde işçinin sözleşmede yazılı ücretinin kural olarak imza karşılığı kendisine ödeneceği, ya da banka hesabına yatırılacağının düzenlendiği, ibraz edilen ücret bordrolarında davacının imzası bulunmakta olup, davacı tarafça bordrolar altındaki imzalar inkar edilmediği, davacının imzasının hata, hile veya ikrah sonucunda alındığını ispata yönelik bir belge bulunmadığı, ücret bordrosunu imzalamasının sonuçlarını bilebilecek konumda olduğu, buna göre davacının ücretlerinin ödendiği imzasını havi ücret bordroları ile sabit olup, davacının ücret alacağı taleplerinin varit bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından emsal karar gerekçe gösterilerek temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
İşveren bu madde kapsamında banka yolu ile ödeme yükümlülüğü altında ise bordroların imzalı olmasının sonuca etkisi yoktur. Bu durumda ücretin bankaya yatırılıp yatırılmadığının araştırılması gerekir.
Dosya içeriğine göre davacı davalı şirket işçisi olarak davalılar arasında imzalanan güvenlik hizmeti kapsamında çalışmaktadır. Davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında 16 güvenlik hizmeti verecek işçi çalıştırılması kabul edildiği ve ücretlerinin bankada açılacak hesaba yatırılacağının belirtildiği, davacı ile yapılan iş sözleşmesinde de ücretin bordro veya banka yolu ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan emsal kararda da davalı alt işveren şirketin bordroları imzalatmasına rağmen işçi ücretlerini işçinin banka hesabına yatırmadığı tespit edilmiştir(Kırıkkale İş Mahkemesinin 02.11.0211 gün ve 2011/11 E 2011/646 K).
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında bordroların imzalı olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Davacının ücretin yatırılması için açılan banka hesabına ait hesap hareketleri bankadan getirtilmeli, davacının yatırılmayan aylara ait ücreti bilirkişi hesap raporu ile belirlenmeli ve varsa ücret alacağı hüküm alınmalıdır. Yazılı gerekçe ile istemin reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.