Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/29554 E. 2014/31176 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/29554
KARAR NO : 2014/31176
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 11. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2012
NUMARASI : 2011/449-2012/432

DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işçinin iş yerinde hizmet akdiyle çalıştığını, karşılıklı anlaşmayla sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme hükümlerine göre davalının fesih tarihinden itibaren 3 yıl süre ile Ankara’da aynı sektörde çalışmasının yasaklandığını aksi durumda davalı aleyhine takip başlatıldığını, takibe haksız itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, sözleşme hükümlerinin tek taraflı hükümler içerdiğini, işverenin kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek hizmet akdinin sonlandırıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasında sözleşmeye konulan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin BK 349 maddesine aykırı olduğu, davacının Rekabet Yasağına aykırı davranmadığı kendisinin emeği ile bildiği iş olan aşçılık yaptığı bir iş yerinden çıkıp diğerine girdiği, verdiği hizmetin rekabet yasağı kapsamında olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dava, davalı işçinin imzaladığı iş sözleşmesinde “Gizlilik- sadakat ve rekabet etmeme borcu” başlıklı hükmü gereğince iş akdinin feshinden itibaren 3 yıl süreyle rekabet etmemeyi taahhüt etmesine karşın; akdin sona ermesinden sonra aynı alanda faaliyet gösteren başka bir iş yerinde çalıştığı ve rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayanmaktadır.
Davaya dayanak alınan taahhüdün işçi ile işveren arasında düzenlenmiş olması, bu taahhüt nedeniyle çıkan uyuşmazlığın iş hukuku kapsamında kaldığını kabule yeterli değildir. Zira, bu taahhüt iş akdinin sona ermesi halinde yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olmakla, iş hukukunun düzenleme alanı dışında kalmaktadır.
Gerek davalı işçinin açıklanan taahhüdünün kapsamı, gerek davalının başka bir işyerinde çalışmaya başlamış olması ve gerekse de davacının istemi ile davanın açıklanan özelliğine göre; davalının rekabet yasağını ihlal eden davranışının açık biçimde iş akdinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğu; bu davranışın, hizmet akdinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığı düzenleyen, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444 ve 447 maddeleri (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348.maddesi) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.  
Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c. (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-3.) maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığında duraksama bulunmamaktadır. (HGK 27.2.1013 gün ve 2012/9-854 E. 2013/292 K.) 
Mutlak ticari davaların görülme yeri ise, açık biçimde ticaret mahkemeleridir.  
O halde,  mutlak ticari dava niteliğindeki haksız rekabet nedeniyle cezai şart alacağına ilişkin davanın dosyadan tefrik edilerek bu davaya bakma görevi de ticaret mahkemesine ait olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.