Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/2885 E. 2014/9103 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2885
KARAR NO : 2014/9103
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : MERSİN 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2010/41-2011/742

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye vekili, müvekkili idarenin ihale makamı olduğundan davanın husumetten reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili ise, davacının hiçbir alacağının kalmadığına dair ibraname imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının emeklilik nedeniyle işten ayrıldığı gerekçesiyle kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, kıdem tazminatı faizinin başlangıcı noktasında uyuzmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut olayda, davacının emekli olduğuna dair SGK’dan alınmış bir yazıya dosyada rastlanılamadığından, varsa anılan yazının ilgili SGK’dan ve işverenlikten celbedilmeksizin hüküm tesisi hatalıdır. Faizin başlangıç tarihi bu tespite göre belirlenmelidir.
3- Taraflar arasında yıllık izin ücreti de uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacının, davalılar dışındaki diğer şirketlerden özlük dosyaları celbedilmeksizin yıllık izin ücreti alacağı hesabı yapılarak hüküm tesisi isabetsizdir.
4- Ayrıca, davanın, dava dışı diğer şirketlere ihbar edilmemesi de isabetsizdir.
5-Hükmedilen alacakların brüt mü, yoksa net mi olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
6- Kabule göre de, yıllık izin ücreti alacağına hükmedilirken dava dilekçesindeki miktar ile ıslahen artırılan miktarın hükümde açıkça belirtilmemesi de hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.