Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/26487 E. 2012/36267 K. 05.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/26487
KARAR NO : 2012/36267
KARAR TARİHİ : 05.11.2012

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve işe başlatmama tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti
Davalı, davacının iş sözleşmesinin müvekkili Türk Ekonomi Bankasının …’ı aktif ve pasifleriyle devralması üzerine organizasyonel olarak yeniden yapılandırmaya gidilmesinden dolayı geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak feshin geçerli sebebe dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E)Gerekçe
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Davalı işyerinde Isparta Şube Müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, davalı Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’nin, … A.Ş.’yi aktif ve pasifleriyle devralması üzerine organizasyonel olarak yeniden yapılandırmaya gidildiği ve yeni organizasyonda davacının iş akdinin istihdam fazlası olduğu gerekçesiyle feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda, yeniden yapılanma kapsamında davacının istihdam fazlası olmasından dolayı iş sözleşmesinin feshedildiği görülmekte ise de, daha evvel İzmir 9.İş Mahkemesinin 30.12.2011 tarih ve 2011/359 E.,2011/1042 K.sayılı kararı ve Üsküdar 2. İş Mahkemesinin 10.05.2012 tarih ve 2011/236 E.,2012/529 K.sayılı kararı ile feshin geçerli nedene dayandığından davanın reddine ilişkin kararların temyizi üzerine Yargıtay 22.Hukuk Dairesince, davacının iş sözleşmesi feshedildikten sonra İzmir – Bornova şubesine, Bölge Müdürlüğünde yönetmen olarak çalışan bir işçinin şube yöneticisi olarak atandığı, davalı bankanın boş pozisyonlara emekli olan kişileri işe aldığı belirlendiği, davacının bu pozisyonlarda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği üzerinde durulmadığı, davalı banka tarafından “feshin son çare olma” ilkesine uygun davranılmadığı anlaşılmakla davanın kabulü yerine, hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği ve hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. ( Yargıtay 22.HD, 03.07.2012 tarih ve 2012/1279 E., 2012/15651 K.; 09.10.2012 tarih ve 2012/16346 E., 2012/21607 K. sayılı ilamları) Ayrıca İzmir 10.İş Mahkemesinin 12.10.2011 tarih ve 2011/308 E.,2012/672 K. sayılı kararı ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ilişkin kararı da yine Yargıtay 22 Hukuk Dairesince 21.06.2012 tarih ve 2012/18429 E., 2012/14192 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Belirtilen sebeplerle ve özellikle yukarıda yer alan emsal mahkeme kararları da gözetilerek 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yaptığı 109.30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1200 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak 05.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.