Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/25927 E. 2014/19333 K. 13.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/25927
KARAR NO : 2014/19333
KARAR TARİHİ : 13.06.2014

MAHKEMESİ : TOKAT 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2012
NUMARASI : 2009/345-2012/205

DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalıya ait işyerinde sözleşmeli personel olarak ve radyolink istasyonunda güvenlik görevinde çalışan davacının fazla mesai ücret alacağının ödenmediğini belirterek, fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, görev itirazı yanında davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre hesaplanan fazla mesai ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1/2 maddesi uyarınca; “Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Kısaca kanunun uygulanması için taraflar arasında iş sözleşmesi kurulması gerekir.
Dosya içeriğine ve şahsi sicil dosyasına göre davacının başka kamu kurumuna atandığı tarihe kadar 399 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel olarak çalıştığı, fazla mesai ücreti talep edilen dönemin iş sözleşmesine dayalı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında statü ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.
Mahkemece davanın HMK.nun 114/1-b maddesi uyarınca “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle aynı yasanın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.