YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/24894
KARAR NO : 2014/28139
KARAR TARİHİ : 25.09.2014
MAHKEMESİ : TRABZON 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2012
NUMARASI : 2010/761-2012/410
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Gerekçeli kararda karar yılının, 2012 yerine sehven 2010 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olarak kabul edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı gazetecinin çalışma süreleri ile fazla saatlerde çalışma olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesinde, günlük iş süresi gece ve gündüz devrelerinde sekiz saat olarak açıklanmıştır. Günlük sekiz saati aşan çalışmalarla, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerle yapılan çalışmaların “fazla saatlerde çalışma” olduğu aynı maddenin ikinci fıkrasında açıklanmıştır.
Değinilen maddenin dördüncü fıkrasında ise, “ her bir fazla çalışma saati için verilecek ücret, normal çalışma saati ücretinin %50 fazlasıdır” şeklinde hükme yer verilerek, fazla saatlerde çalışmanın karşılığının ne şekilde ödeneceği belirlenmiştir. Ödemeye dair bir başka kural ise aynı maddenin son fıkrasında düzenlenmiş ve fazla saatlerde çalışma ücretlerinin takip eden ayın ücreti ile birlikte ödenmesi gerektiği, aksi halde her geçen gün için % 5 fazlasıyla ödeneceği hükme bağlanmıştır. Belirtilen yasal düzenleme karşısında fazla saatlerde çalışma ücreti yönünden ayrıca işverenin temerrüde düşürülmesi gerekmez.
5953 sayılı Yasada bir kısım işçilik alacakları için öngörülen günlük % 5 fazlasıyla ödeme kuralının mahiyeti tartışmalara neden olmuş ve özellikle indirim uygulanıp uygulanamayacağı sorunu ortaya çıkmıştır. Konu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kuruluna intikal ettirilmiş ve 1973/4-6 sayılı içtihadı birleştirme kararında yüzde beş fazla ödeme parasının önce niteliği üzerinde durulmuş, faiz ya da tazminat olmadığı, uyulması zorunlu bir kamu hükmü olduğu kararda belirtilmiştir. Bahsi Geçen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında, günlük yüzde beş fazlasıyla ödeme kuralının yüksek bir oran içermesi sebebiyle, vaktinde ödenmeyen ücretler bakımından karşılıklı kusur durumları gözetilerek Borçlar Kanununun 44 üncü maddesi uyarınca bir indirime gidilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Borçlar Kanunun 44 üncü maddesinde, “Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hâkim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hâkim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir” hükmüne yer verilmiş olmakla, Dairemiz anılan hükme uygun olarak günlük yüzde beş fazla ödemelerden indirime gitmektedir. İndirim oranının tespitinde gazetecinin fazla çalışma saatleriyle ilgili talepleri yönünden gecikilen süre, hesaplamaya konu olan asıl alacak tutarları ve günlük yüzde beş fazlasının belirlenen miktarı da gözetilmektedir.
5953 sayılı Kanunda öngörülen bazı alacakların gününde ödenmemesi halinde günlük yüzde beş fazlasıyla ödeneceğine dair kuralın Anayasa’ya aykırılığı itiraz olarak ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesinin 12.8.2008 gün ve 2005/28 E, 2008/122 K. sayılı kararında, ücret ve fazla çalışma ücretlerinin gününde ödenmeme koşuluna bağlı olan söz konusu yaptırımın, kamuoyunu doğru bilgilendirme görevi olan gazetecileri işverene karşı koruma amacını taşıdığı ve gazetecilerin basın özgürlüğünün sağlanması noktasında önemli bir işlev gördüğü açıklanarak aykırılık istemi oybirliği ile reddedilmiştir.
Fazla saatlerde çalışma karşılığı olan asıl alacaklardan yapılan indirim oranında günlük yüzde beş fazla ödeme miktarlarının da indirilmesi gerektiği açıktır. Günlük yüzde beş fazla ödeme miktarları, gerçekleşen ve kabulü gereken asıl alacak miktarlarının gününde ödenmemesinden kaynaklanmış olmakla, günlük yüzde beş fazlasının da doğrudan hüküm altına alınan asıl alacak miktarlarına göre tespiti gerekir. Bundan başka yukarıda sözü edilen gerekçelerle günlük yüzde beş fazla ödeme tutarlarından oransal indirime gidilmelidir.
Somut olayda; spor muhabiri olarak davalı işyerinde çalışmaya başlayan davacının, daha sonra aynı işyerinde spor şefi olarak çalışmasına devam ettiği dosya kapsamı ile sabit olup, bu olgu Mahkemenin de kabulündedir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden davacı, bu iddiasını tanık anlatımları ile ispatlamaya çalışmış olup, bu tanık anlatımlarıyla ortaya konulan çalışma saatlerine göre davacının fazla çalışma yaptığının anlaşılmasına karşın, Mahkemece davacının işinin niteliği ve bulunduğu idari pozisyon gereği çalışma saatlerini kendi ayarladığı ve takdiri delil niteliğini haiz olan tanık anlatımları haricinde fazla çalıştığını somut olarak ortaya koyan yazılı herhangi bir belgenin olmadığı gerekçesiyle bu alacak talebi reddedilmiş ise de; davalı tarafından davacının iddia ettiği ve tanık anlatımları ile ortaya koyduğu çalışma süresi ve şekline ilişkin açıklamaların aksini düşündürecek ve dolayısıyla takdiri delilin dikkate alınmamasını gerektirecek organizasyon şeması niteliğini haiz bir belge, sözleşme gibi bir yazılı delil ibraz edilmediği gibi dosyada aksi yönde tanık anlatımına da rastlanılmamıştır.
Bu durumda, Mahkemece davacının tanık anlatımlarına dayalı olarak fazla çalışmayı ispatladığının kabulü ile bu alacağın hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Ayrıca, dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunda yapılan fazla çalışma ücret alacağına ilişkin hesap tarzı 5953 sayılı Kanuna aykırı olup, bu Kanun kapsamında değerlendirilen davacının fazla çalışmasının, 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki usulden farklı olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gereklidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.